KADİR SURESİ NÜZULÜ VE KONULARI - 2

Mushafta’ki sıralamada doksan yedinci, iniş sırasına göre yirmi beşinci süredir. Abese süresinden sonra, Şems süresinden önce Mekke’de inmiştir. Bir rivayete göre müfessirlerin çoğu Medine’de indiğini söylemişlerdir (bk. Şevkânî, V, 554). Surede Kadir gecesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. “İnnâ enzelnâ” adıyla da anılmaktadır. Kadir suresi beş ayettir. Surenin konuları Kadir surenin temel konuları şunlardır: Kur’an’ın kadir gecesinde indirilmesi ve Kadir gecesinin önemi. Kadir suresini daha iyi anlayıp tefekkür edebilmek için, surenin ayet meallerini yazıma alıp birlikte tefekkür edelim inşaellah. İlk bölümde Kadir suresinin önemi ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi konu edilmektedir. “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” Kadir/1-3 Kadr kelimesi sözlükte “güç, hüküm, değer, şeref” gibi anlamlara gelir. Özellikle Kur’an’ın bu gecede indirilmesinin geceyi şereflendirdiğini ve kadrini yücelttiğini ifade etmek üzere ona bu isim verilmiştir. Bu süre inmeden önce gecenin böyle bir ismi yoktu. Duhân süresinde, “Biz onu mübarek bir gecede indirdik” (44/3) buyurularak bu gecenin bereketli, hayırlı, uğurlu, önemli ve kutsal bir gece olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sürenin ilk ayetinde Kur’an’ın bu gecede, Bakara süresinde de (2/185) ramazan ayında indirildiği belirtilmiştir. Buna göre Kadir gecesinin ramazan ayı içerisinde olduğu açıktır; ramazanın hangi gecesine denk geldiği konusunda farklı görüşler vardır. Bununla birlikte, Buhârî ve Müslim’in kaydettiği, Hz. Âişe (ranh)’ye isnad edilen bir hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz (sav)’e ilk vahyin Ramazan’ın 27. gecesinde geldiği bildirilmiş; bu sebeple Kadir gecesinin Ramazan’ın 27. gecesi olduğu yönünde genel bir kanaat oluşmuştur. Bazı rivayetlere göre Kur’an bu ayın son on günü içinde inmeye başlamıştır (Kurtubî, XVI, 124). Kadir gecesinin kesin olarak bildirilmemesi, insanların o gecede kazanacakları sevaplara güvenip diğer zamanlarda kulluk görevlerini ihmal etmelerini önlemek gibi bazı sebep ve hikmetlerle açıklanmıştır. Müfessirler, “Biz onu Kadir gecesinde indirdik” diye çevrilen 1. ayetteki “o” zamiriyle Kur’an’ın kastedildiği konusunda ittifak etmişlerdir (bk. Taberî, XXX, 166; Râzî, XXXII, 27; Şevkânî, V, 554). “Biz onu indirdik” ifadesinden, “tamamını indirdik” veya “indirmeye başladık” mânaları anlaşılabilir. Âlimlerin çoğu, Kur’an’ın tamamının ulûhiyyet makamından dünya semasına indirilmesinin söz konusu edildiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı âlimler ise bu ayetle doğrudan Hz. Peygamber (sav)’e gelen Alak süresinin ilk ayetlerinin kastedildiği kanaatindedirler. Her iki yoruma göre de söz konusu zaman diliminin Kur’ân-ı Kerîm’in indirilişine sahne olduğu ve bu olayla büyük bir değer kazandığı için bu surede o geceye “leyletü’l-Kadr” denilmiştir (M. Sait Özervarlı, “Kadr Süresi”, DİA, XXIV, 140-141). “Bilir misin nedir Kadir gecesi?” mealindeki 2. Ayete cevap veren sonraki ayetlerde onun tarihinin açıklanması yerine bu gecenin önemi, insanlar için hayır ve bereketi üzerinde durulmuştur. Duhân süresinde de Kur’an’ın “mübarek bir gecede” indirildiği belirtilerek hüküm ve hikmet içeren bütün işlerin bu gecede ayrıldığı, belirlendiği ifade edilir (Duhân44/3-4). Müfessirlerin bir kısmı, Kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğunu bildiren 3. ayeti hakiki manasında anlayarak bu gecede yapılan ibadet ve hayırların, içinde Kadir gecesinin bulunmadığı tam bin ayda yapılanlardan daha çok sevap getireceğini belirtirler. Başka bir yoruma göre buradaki bin sayısı çokluktan kinayedir. Nitekim birçok dilde olduğu gibi Arapça’da da bin rakamı büyük bir sayı söyleyerek çokluğu anlatmak için kullanılmaktadır. Şu halde bu ayette Kadir gecesinde yapılan ibadet ve iyiliklerin diğer bütün zamanlarda yapılanlardan daha çok sevap getireceği ifade edilmiş olmaktadır (Şevkânî, V, 555; İbn Âşûr, XXX, 459). Surenin ikinci bölümünde ise bu gece kimler neler yapıyor anlatılmaktadır. “Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” Kadir/4-5 Burada Kadir gecesinin bin aydan hayırlı oluşunun başka bazı sebepleri açıklanmaktadır. Bu gece Allah Teâlâ’nın vereceği görevleri üstlenmek üzere melekler ve ruh yeryüzüne inerler. Müfessirlerin çoğunluğuna göre 4. ayetteki “ruh”tan maksat Cebrâil’dir. Cebrâil (as) meleklerden biri olmakla birlikte makamının yüksekliğini ve şanının yüceliğini göstermek üzere ayrıca zikredilmiştir. Ruh’a “meleklerin ileri gelenleri, meleklerin dışında Allah’ın görünmez ordularından bir ordu, rahmet” vb. manalar verenler de vardır (Râzî, XXXII, 34; Şevkânî, V, 555). 5. ayette bu gecenin esenlik ve mutluluk gecesi olduğu ifade edilmiştir. Zira melekler gecenin başından itibaren tan yeri ağarıncaya kadar gruplar halinde inerek müminlere selâm verirler. Bu durum gecenin karanlığı çekilinceye kadar devam eder. Kadir gecesinde ki bu selam ve barışın bütün yıl boyu devam edeceğini bildiren âlimler, bundan dolayıdır ki; Ramazan ayının son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber (sav) dünyevî işlerden uzaklaşıp Mescid de itikâfa çekilir, vaktini daha çok ibadet ve tefekkürle geçirirdi demişlerdir. (Buhârî, “İ‘tikâf”, 1; Müslim, “İ‘tikâf”, 1-5). Dolayısıyla müminler de Kadir gecesini ibadetle ve dualarla ihya etmelidirler. Hz. Âişe (ranh) bu gecenin nasıl ihya edileceğini Hz. Peygamber (sav)’e sormuş, o da “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet! de” şeklinde cevap vermiştir. (Tirmizî, “Da‘avât”, 84; İbn Mâce, “Duâ”, 5). Kadir gecesi, “kandil geceleri” denilen ve zamanla İslâm kültür tarihinde kutsallığına inanılıp çeşitli ibadetlerle ihya edilen, hatta merasimlerle kutlanan gecelerden biri ve en önemlisidir. Atalarımız “Her geceyi kadir, her geleni Hızır” bilmek gerektiğini İfade ederek insanların sürekli uyanık bir kalp ile kulluk yapmalarını öğütlemişlerdir. Selam ve dua ile.