Mevlîd, İslâm edebiyatında Hazreti Muhammed’in doğum gününde yapılan kutlama merasimlerine, bu merasimlerde okunmak üzere yazılan ve bestelenen manzum şeklindeki edebî metinlere verilen isim. Mevlîd, bunun yanında İslâm edebiyatında müstakil bir edebî türdür. Genel tanımı böyle mevlidin. Ancak mevlidin manevi hazzını yakalamak anlamını düşünmek başka bir iş. “Doğdu ol satte sultanı din, nura gark oldu semavatü zemin” derken dünyayı aydınlatan nurdan bahsetmektedir. Sultanı din’in gelişiyle mecusilerin bin yıllık ateşi israların kayserlerin Saltanatlarının ahvali konusunda önemli bilgiler edinmekteyiz mevlitten.
Arapça “doğmak”, “doğum zamanı” veya “doğum yeri” anlamındaki “velâdet” kelimesinden türeyen “mevlid”, zaman içinde bu türdeki eserlere verilen ortak bir isim hâline gelmiştir. Ancak güzel sesli müezzinlerin sedalarında kaybolan deruni anlamlarını unutmuş haldeyiz. Peygamberin teşrifiyle müşerref olan masiva bir çok harikulede olaya sahne olmuştur. Biz her peygambere iman etmişiz ancak dunya kurulalı beri onun kadar beğeni gören sevilen örnek alınan baska bir beşer asla gelmemiştir, gelmeyecektir. Ahlaken en güzel bedenen en naif ruhen en temiz olan elçi, sen geldin ya huzur geldi sinemalarımıza. Sen geldin ya gönlümün efendisi, hoş geldin. En sevgili.