Ordunun son beş yıllık başarı grafiğine ve bölgedeki hareket trafiğine bakacak olursak darbe girişimiyle zayıflamış ve hareket kabiliyeti düşük bir performans görmemiz gerir. Oysa bunun tam aksine ordumuz içerde ve dışarda kimsenin tahmin daha edemeyeceği işler başarıyor şükür. Politikayı ve siyaseti hükümet yapar ordu uygular. Emir komuta zinciri ve meratip silsilesi olan askerde astın üste itaatsizligi soz konusu olamazken bağlı olduğu kurumada itaatsizlik yapamaz. Iraktan suriyeye balkanlardan kafkaslara kadar olan bölgede konuşlanıp dünyada kendi rüştünü ispat açısından birçok cephede aynı anda savaşma kabiliyeti olan bir ordu yokken, ordunun ic mihraklarca yıpratılma girişimi biraz plancı geliyor bana. Vesayet dönemlerinde ic politikan dış siyasete kadar her konuda gözünün içine bakılan ordunun refleksine gore şekillenen siyasi günler geride kaldı. Buna alışmış olan chp yönetimini bu gün başını işine eğip harika işler çıkarınca karin ağrısı tuttu. Oysa ordunun satılmış olduğunu söyleyen ve bu çıkışı ile varlığından haberdar olduğumuz vekilin sade bir saçması değil konu. Öyle olsa parti içindeki itiraz mekanizması çalıştırıl genel başkan düzeyinde birözür telaffuz edilirdi.Bunu geç diğer millet ittifakı üyeleri bile buna ses çıkarmazken bunun kimin emri olduğu yada bu niyetin genel kaynağı konusunda insanı meraklandırmıyor değil. Biz bunu merak ededuralım ote yandan dışardan demokrasi dilenip kendi ordusuna tahkir amacı yaklaşan tavırlarıda doğru okumak lazım. Bu chp nin ic siyaset hatası değil chp nin iç niyetidir aslında. Il başkanı düzeyindekilerin genel başkanlarına itaatsizligi yada bir vekilin itaatsizlik artık alışılmış duruyor. Bunun perde arkası niyetine bakmak lazım.