İman kuvveti

Hikaye odur ki bir hırsızlık çetesi taşmağazalarda bir kuyumcu dükkanına arka duvarı kırarak girer. 600 kiloluk kasayı beş altı arkadaş yüklerler arabaya ovaya götürüp kırarlar. Bu altın hırsızlık üyeleri polis tarafından yakalanır ve emniyete teslim edilir. Savcı bunları organize suçtan sorgularken birinin aklına iyi bir fikir gelir. Hırsızlığı tek başına üstlenecek ve çeteden yırtacaklardır. Öyle de olur. Hakim bu cengaver hırsızı sorgular. Anlat bakalım der nasıl çaldın. Hırsız heyecanla anlatır. Duvarı böyle kırdım kasayı kucakladım arabaya attım falan. Hakim derki evladım kucakladığını iddia ettiğin kasa 600 kilo nasıl kaldırdın. Hırsız kendinden emin demiş ki” hakim bey biz Erzurumluyuz, biz her işimizi iman kuvvetiyle yapıyoruz. İşin neresinden tutacağımızı bilmiyoruz bazen. Bir vürüs meselsi yaşadık. Bitti derken yeniden alevlenmeye başladı. Devletin bütün tedbirlerine bütün şamatasna rağmen biz kafamıza göre takılmaya devam ediyoruz. Nasılsa iman kuvveti var bizde. İşin garip tarafı ülke genelinde ilk beşe girecek kadar ilerlemiş durumda. Şampiyonluk kutlamalarında dikkat etmediğimiz, düğün ve cenaze merasimlerinde hiçe saydığımız bu virüs meselesine dikkat edelim beyler. Bu işler öyle iman kuvvetiyle olmuyor.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.