İMAMOĞLU CUMA’YA GİTMİŞ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP Ekrem İmamoğlu Cuma hutbesini eleştirmesi çelişkilerle dolu sözleri gençlere sahip çıkmanın neresi yanlış İmamoğlu.
Boğaziçi Üniversitesi önünde kutsal kıblemize hakaret eden gençlere hoşgörü ile yaklaşırken, onları sükûnete, milli ve manevi değerlere sahip çıkmaya davet eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesini eleştirmesi son derece  Boğaziçindeki terör örgütlerini savunuyor olması İmamoğlu bizleri şaşırtmadı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, 5 Şubat 2021 tarihinde camilerde okunan "Gençlerimiz: En Büyük İmkan Ve Zenginliğimiz" başlıklı Cuma hutbesinden rahatsız olan ve "Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası. Çok üzüntü duydum. O gün bütün gün moralsizliğim yüzümdeydi" ifadeleri İmamoğlu'na  yakışmadı.Ne yapsın Diyanet Lezbiyenleri terör örgütlerini mi hutbe yapsın İmamoğlu ayda yılda bir Cuma namazına gidiyorsunuz herhalde o da ne yazıkki sizin beklemediğiniz bir hutbe oldu.CHP zihniyeti işte bu manevi dinamik gençlik yerine ülkesinde terör  estiren yakan yıkan bir gençlik hayallerinde galiba
Ekrem İmamoğlu'nun Boğaziçi Üniversitesi önünde kutsal kıblemize hakaret eden gençlere hoşgörü ile yaklaşırken, onları sükûnete, milli ve manevi değerlere sahip çıkmaya davet eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesini eleştirmesinin manidar
Hutbeyi doğru bulmadığını söyleyerek Diyanet'i ve onun başkanını siyasi davranmakla suçlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kutsal kıblemiz Kabe'nin gösteri maksadıyla yerlere serilmesine ne yazık ki ses çıkarmıyor
İBB Başkanı İmamoğlu Cuma hutbesinin konusunun hükümetin talimatıyla belirlendiğini ve Diyaneti siyasi davranmakla suçluyor. Olmayan talimat üzerinden Diyaneti ve hutbe konusunu eleştiren aynı İmamoğlu kendisi hutbe konusunu belirlemeye siyasi konularda hutbe üzerinden eleştiri yapmaya kalkıyor.
Diyanet ve hutbe konusu Müslümanların ortak değeridir. Hiçbir şekilde bir siyasi partinin, belediye başkanın bunun üzerinden rant sağlamaya çalışması ve siyasi polemik yapmaya hakkı yoktur ve haddi de değildir.
Bu güzide kurumumuza ve onun başkanına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez. Kaldı ki gençleri milli manevi değerlere sahip çıkmaya, büyükleri gençlerle ilgilenmeye, sevmeye çağırmanın neresini Sayın İmamoğlu olumsuz buluyor
imamoğlu birde bizden dinle cuma Hutbesini Allah'ın ayetlerini hükümlerini
Cuma Hutbesi: “En Büyük Zenginliğimiz Gençlerimiz”
Muhterem Müslümanlar!
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, ‘Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluşu ve doğruya ulaşmayı kolaylaştır’ demişlerdi.”[1]
Bu ayette anlatılanlar, Ashab-ı Kehf adıyla anılan ve Allah’a iman edip hakkı söylemekten çekinmeyen bir avuç gençtir.[2] Tıpkı genç yaşında tevhidi kuşanan, güzel örnekliği ve ibretli sözleriyle halkını uyaran Hz. İbrahim gibi.[3]  Canıyla imtihana tabi tutulan ve “Babacığım! Sana emredileni yap; inşallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın”[4] diyen gencecik Hz. İsmail gibi. Kardeşleri tarafından kuyuya atılması, ağır imtihanlara tabi tutulmasına rağmen Rabbine itaatten vazgeçmeyen, “Ben Allah’a sığınırım”[5] diyerek nefsiyle mücadele eden iffet abidesi Hz. Yusuf gibi. Tıpkı annesi tarafından mabede adanan, hakaret ve iftiralara rağmen imanı ve sadakatiyle tarihe geçen Hz. Meryem[6] gibi.
Kıymetli Müminler!
Allah Resûlü (s.a.s), neşeyi ve huzuru Rabbine kullukta bulan gencin ideal bir genç olduğunu bildirmiş, iffetini koruyan ve gönlü mescitlere bağlı olan gencin ise mahşer günü Allah’ın arşının gölgesinde gölgeleneceğini[7] müjdelemiştir. Zira gençlik; hayallerin, heyecanın, merak ve arayışın en yoğun olduğu dönemdir. Ömrün en verimli ve değerli çağıdır. Dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmanın, yorulmaksızın çalışarak iyiliği çoğaltmanın zamanıdır. Bu sebeple mümin, gençliğini nerede ve nasıl harcadığından sorguya çekileceği[8] bilinciyle hareket etmeli ve bu nimetin kıymetini bilmelidir.
Aziz Müslümanlar!
Her asırda olduğu gibi günümüzde de gençlerimizi kuşatan bazı sorunlar bulunmaktadır. Onların ümit ve ideallerini çalmak, heyecan ve enerjilerini istismar etmek isteyen hain eller vardır. Genç yüreklerle iletişim kanallarımızı kapattığımızda, nice sahte kurtarıcılar ve sanal âlemler onlara kapılarını açmaktadır. Cazip ve eğlenceli görünen, geçici menfaatler öneren başıboş bir dünya, gençlerin aile ve toplumdan kopmasına, mahremiyet sınırlarının çiğnenmesine ve bağımlılık tuzağına düşmesine sebep olacaktır.
Muhterem Müslümanlar!
Gençlerimizi tehdit eden bir diğer problem, zararlı akımlar ve zehirli ideolojilerdir. Ailesinden yeterli ilgi ve sevgiyi göremeyen, sorularına ikna edici cevaplar bulamayan, kendisini yalnız ve desteksiz hisseden gençlerimiz, İslam’ı temsil ettiklerini iddia eden din tacirlerinin, bozgunculuk yapan ve kan döken hain şebekelerin hedefi olmaktadır. Bu durumda bize düşen, ister sanal âlemde isterse gerçek dünyada kurulan bütün tuzakları boşa çıkarmak için gençlerimize rehberlik etmek,  onları inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturmak olmalıdır. 
Değerli Müminler!
Genç nesillerimiz için en önemli tehlikelerden biri de hayatın anlamını, var oluşun gayesini kaybetmeleri, beden ve ruh sağlığının en büyük düşmanı olan zararlı alışkanlıklara ve teknoloji bağımlılığına müptela olmalarıdır. Göz aydınlığımız, sevincimiz, ümidimiz olan yavrularımız genç yaşta elimizden kayıp gitmektedir. Yüce dinimiz İslam’a, hidayet rehberi Kur’an’a, âlemlere rahmet ve en güzel örnek olarak gönderilen Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in sünnetine sımsıkı sarılmak, gençlerimize sahip çıkmak önceliğimiz olmalıdır.
Aziz Müminler!
Gençler bir milletin geleceği, en büyük imkânı ve zenginliğidir. Gençliğine sahip çıkıp onları eğitimli ve güzel ahlaklı bir şekilde yetiştiren toplumlar geleceklerini inşa etmiş demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Allah Teâlâ’nın İslam yolunda kendisine itaat eden nice fidanlar yetiştirmeye devam edeceğini”[9] müjdelemektedir. Aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in bekası için gençlerimizi anlamalı, onlara değer vermeliyiz. Düşüncesini,  hayat tarzını, giyim kuşamını yargılayarak dışlamak yerine, hepsine kucak açmalıyız. Kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir rol model de biz olmalıyız. Şuurlu nesiller için gençlerimizi sahih din bilgisiyle ve kültürümüzle donatmalıyız. Çağımızın gençlerine Resul-i Ekrem gibi yaklaşabilir, O’nun metodu ile İslam’ı temsil ve tebliğ edebilirsek bu asırda da ashabın gençlerine dost olacak yiğitler çıkacağını asla unutmamalıyız.