Bilmem dikkatinizi çekti mi son günlerde İmamoğlu videoları bir hayli arttı. Karadeniz turundan mağlubiyetle dönen ve yüzünde rabbi yessir görülmemesine rağmen elemtereye kurban giden sayın İmamoğlu, benimle misiniz değil misiniz dayatmasını kerhan destek vermişti. Adaylık meselesi çok alt sıralara düşmüş ve gözden çıkarılmış gibiydi ama “Altılı masanın en etkin neferi benim” çıkışıyla aday değilim ama ben de buradayım sinyali veriyor. Hakaret meselesinde gördüğü davada çark eden hakimlerdense Soylu ile uğraşmak bana puan kazandırır mantığıyla istikamet değiştirdi ve bu da yetmedi bir danslı yaş partisine çevirdi işi. 10 Kasım’da eşiyle dans ederek hüznünü sahneye döken çağdaş ve çalışkan, genç ve mücadeleci kimliğe bürünmeye çalışan sayın İmamoğlu, kimliksizlik yaftasına rağmen cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanmaktadır. Her ne kadar ablası, büyük abisi olan Mansur Bey’den yana tavır takınsa da onun taban sıkıntısı açığını kullanarak her tarafa etki etme derdindedir. Bu adalet meselesinde sayın Kılıçdaroğlu’nun gazabına uğrayacağını bile bile varacağı istikameti bir şekilde belirtmiş durumda. “İt” demedim “basit” dedim kıvırtkanlığı, “ahmak dedim ama ona demedim” fırıldaklığı, “sizinleyim ama ben de varım” uyanıklığına dönmüştür. Sayın İmamoğlu’nun birinci viteste çıkmış olduğu yolda sosyal medyanın desteğiyle vitesi ikiye çekeceğini görebiliyoruz. Önündeki yokuşu 3 ile çıkacak olan başkanın 4 ve 5 vitesi adaylık meselesi belli olunca kullanacağını düşünüyorum ama bütün bunların yanında sayın İmamoğlu’nun en çok kullandığı vites maalesef geri vites. “Sabahtan beri onunla oynuyorsun elinde kalacağı belliydi” fıkrasında geçen vites meselesi, biraz bu konuyla örtüşüyor gibi, inşallah sapı elinde kalmaz.