HERŞEYDEN ANLAMAK

Siyasetten söylüyorum bunu. Zaman zaman
da kendime söylüyorum. Hergün
bir konu başlığı bulup onun altını doldurmak
epey zor iş. Ha asıl zor olan bu
arada her şeyden anlamak.
Eğer gazeteciysen iyi bir ekonomist, iyi bir
sağlıkçı, iyi bir siyasetbilimci, toplumbilimci olman
gerekir. Nümismatik meskûkat falan da cabası
olmalı. Abartıyorum tabi. İnsan biraz had
bilmeli bence. Saydıklarımın
bir gazeteci
değil de bir siyaside
bulunduğunu düşünşenize.
Var var böyle
adamlar. Hatta dün
döviz kurunun hareketliliği
ve doların, altının
düşmesi karşısında
uygulanan politika her
neyse onu bilmiyorum
onu eleştirenlere şöyle
bir baktım aklıma bir
fıkra geldi. Daha öncede
kendime anlatmıştım bu fıkrayı.
Hani her gün her konuda yazıyoruz ya bir
şeyden anlıyormuş gibi. Konuyu dağıtmadan şu
fıkrayı anlatayım konu kendiliğinden anlaşılsın.
Uluslararası bir uçuşta senatörün biri uçakta
yanında oturan genç bir hanımefendiye:
“Ben parlamento üyesiyim. Yolumuz uzun,
benden bir şeyler öğrenmek için konuşmak ister
misin?”
Kadın okuduğu kitaptan yavaşça başını kaldırmış
“Ne hakkında konuşacağız? Ne öğreneceğim
sizden sayın senatör?” diye sormuş.
Ne bileyim, her şey; küresel ısınma, çevre,
hayvan hakları, ekonomi, devlet yönetimi, dış
politika, kadın erkek ayrımcılığı ..”
“Tamam” demiş “Gerçekten ilginç konular,
bunları öğrenmek isterim. Ama önce bir sorum
olacak size.”
Gülümsemiş senatör.
“Sor bakalım.” demiş bir edayla.
Kadın başlamış;
“Bir eşek, bir inek, bir keçi üçü de beslenmek
için yalnızca ot yer değil mi?”
“Evet.” demiş gülerek
“Yalnızca ot yerler.”
Kadın kaşlarını kaldırmış.
“Ama eşek kestane gibi, inek kayısı marmelatı
gibi, keçi ise zeytin gibi s.çar... Neden acaba?”
Çok ilginç bilmiyordum.” demiş senatör.
“İşte “demiş kadın
“Bir boktan anlamıyorsunuz, kalkmış bana
küresel ısınma, doğa çevre, hayvan hakları bilgisi
vereceksiniz. Salaklara saklayın siz bu masalları.
Size iyi uçuşlar bayım..”