Dün ülkede müthiş bir olay oldu. Devletin bilgilerinin sızdırılması diye aklımızda yer eden MİT tırları meselesi vardı ya ondan bile daha vahim bir siyasi iddia var ortada, duyunca kanınız donacak. Cumhuriyet Halk Partisi Yoksulluk Dayanışma Ofisi Kurucu Başkanı Hacer Foga diye biriyle beraber çıkıp bir açıklamada bulundu. Hani daha önceden mutfaktan konuşuyordu ya şimdi de bir kütüphanenin önünde çok ciddi bilgi birikimi varmış imajıyla kitapların önünde oturarak bir iddiada bulundu. Dedi ki cari açığı kapatmak için hükümet uyuşturucu baronlarını ülkeye davet etti. Uyuşturucu imalatını ve dağıtımını serbest bıraktı İçişleri Bakanı da buna göz yumdu. Siz de apışıp kaldınız değil mi ‘abo’ diyerek ağzınız açık kaldı. Metanfetamin kısa adı met olarak bilinen uyuşturucu kaleminin çok yaygınlaştırıldığını bunu İstanbul’daki laboratuvarlar aracılığıyla yaptıklarını dağıtım esnasında da polisin jandarmanın ve kolluk kuvvetlerinin buna müsamaha gösterdiğini ayan beyan söyledi. Zırva tevil götürmez ifadesi bile abes kaldı bunun yanında. Şimdi anladık bu adamların kuldan utanmaları yok Allah’tan da korkuları yok demek ki. Siyaset adına her gün bir yalan üzerine bir iftira siyaseti üzerine ciddi çalışmalar yaparak isimler türetip birimler kurarak sanki Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten yoksullarla ilgili bir birim oluşturmuş da araştırma yapıyor olgusundan tutun İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Jandarma Teşkilatı, Polis Teşkilatı hatta bekçi kadroları bile bu işe dahil edilerek devletin ne kadar elzem kurum ve kuruluşu varsa hepsini bir kalemde kendi gençlerini ölüme sürükleyip uyuşturucu gibi bir pisliğe ön ayak olduğunu iddianın çok ötesinde bir vurgu ile söyledi. Tabi bu İçişleri Bakanının sorunu bizi ilgilendirmez ama bizi ilgilendiren işin başka bir boyutu var. Dün evinden kalaşnikof ve tabanca mermisi çıkan, kendisini doktorların birlik başkanı olarak ifade eden birilerinin de jandarma ve polis teşkilatının kimyasal gaz kullandığı ifadesi ile hedefin onurlu şerefli Türk kolluk kuvvetlerinin olduğu ayan beyan ortadadır. Siyaseten muhalefet yapacağım diye bir insan bu kadar alçalamaz alçalmamalı. Hani bir fındık reklamı vardı her gün biraz fındık iyi gelir ifadesinden sonra ayriyeten aganigi diye aklımıza yerleşen aganiginin de sekse atfen kullanıldığını biliyoruz. Şimdi ben yazının başlığında her gün biraz CHP ve ayrıyeten aganigi derken tam da bunu kastettim. Kendi partilerinde taciz tecavüz seks partileri ayyuka çıkmışken yani aganiginin en iyi olduğu teşkilatlarda garibanlara il başkanları tecavüz ederken bu çirkefe göz yumarak Türk Polis Teşkilatı’na, canı dişinde jandarmaya iftira atma gayesi de nereden çıktı birdenbire? Neyi saklıyorlar da patlak vermesin diye bu adamlar devletin en hassas noktalarına saldırıyorlar? Bu işin arkasında ne var yakında çıkacak ama çıkmasın diye gündem değişme adına kendi kolluk kuvvetine, canını emanet ettiği polisine iftira edecek kadar alçalıyorlar. Bunun sebebi nedir? Bundan sonra her gün CHP yazacağım her gün bir pisliklerini her gün bir iftiralarını her gün kulağımıza gelen envai çeşit fırıldaklarını anlatacağım. Şimdi ben iktidar yanlısı değilim ama bunları söyleyince sanki iktidar yanlısıymışım gibi anlaşılmasın. Ben de kolay kazanan bir adam değilim. Ben de geçinmekte zorluk çekiyorum. Ekonominin çok kötü olduğunu iddia ediyorum iyileştirecek birileri varsa buyursun gelsin diyorum, savunmaya çalışıyorum ama Allah rızası için bunun ben neresini savunayım. Ben sıcak yatağımda yatarken perdeden duvara yansıyan polis lambalarının ışıltısı sabaha kadar duvarımda asılı dururken Allah’tan haya ederim de polis uyuşturucuya göz yumuyor yalanına ortak olurum. Bundan sonra her gün biraz CHP ayrıyeten aganigi.