Son zamanlarda hep atasözlerimizden ve deyimlerimizden yola çıkarak yazıyoruz ama başka türlü mevcut durumu izah etmek olmuyor. Güzel deyimlerimizden biri de “Hayvan terli, yemiyor.” Bunu şimdi neden hatırlattım biliyor musunuz. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD seyahatindeki kayıp sekiz saati anlatma şeklini sadece bu deyim karşılıyor da ondan. Beyefendi, sekiz saatlik kayıp süresince hamburger yediklerini açıklamış, yersen tabi. Benim hayvan terli, yemiyor. Sizinkileri de bilemiyorum artık. Aslında bizim milletin siyasi bir feraseti hep olmuştur. Benim hayvan yemiyorsa sizin hayvan da yemiyordur buna eminim ama Kemal Bey, bu kadar basit bir açıklamayla durumu geçiştirebileceğine nasıl inanıyor anlamakta zorluk çekiyorum. Hizmete girmiş otoparkın üzerinde konuşup ‘buraya otopark yapacağız’ diyen, merdivene ters binen, oruçluyum numarası yaparken ezan okunmadan yiyip içen bir kesimden daha zeki bir açıklama beklemek fazla iyimserlik mi oluyor acaba... Bir yandan da insan şunu düşünüyor. Dünya siyasetinde kendine ciddi bir yer edinen Türkiye’yi yönetmeye bu adamlar mı talip? Acaba lider yetiştirme problemimiz mi var? Neden bir arpa boyu yol alamıyoruz da dönüp dönüp aynı noktaya geri geliyoruz. Sorular, sorular... Bir seçmen olarak, arada Pensilvanya’nın da olduğu güzergahta Kemal Bey’i haklı çıkarabilmek için ben de cevaplar veriyorum ama gerçekten hayvan terli, yemiyor. Diğer sorularıma verdiğim cevapları da yemiyor... Allah bu millete ve devlete zeval vermesin. 2023 seçimlerinin sonucunu hayvan yemek zorunda çünkü...