Eskiden devlete ihanet eden, devletini
satan ve devlet aleyhine konuşanlara
hain denilirdi. Kelime anlamı ihanet
eden olarak bilinen hain artık aramızda.
Bunu söylerken münferit bir mesele olarak görmüyorum
haini demek istiyorum.
Sen hainsin demekle Ahmet ya da Mehmet
diye resmetmek değil anlatmak istediğim. Hain
artık aramızda. O kadar çok hain var ki saymakla
bitmez. Hatta ben de
hainim sen de hainsin.
Sayın Cumhurbaşkanı
kovit olduğunu açıkladı
sosyal medya hesabından.
O kadar çok yorum
okudum ki içlerinde
hayret edeceğimiz
isimler bile var. Adam
resmen hain.
Mesele Cumhurbaşkanına
helva pişirinlerin
hain olduğunu
iddia etmek değil.
Mesele siyasi ahlakın
toplumun temelinden bozulmasına sunduğu
katkıdan ibarettir. Şimdi kutuplaşmış, iki cenaha
ayrılmış her bir taraf karşı tarafı ihanetle suçluyor.
Kabaca şöyle diyelim; bir partiye göre karşı
tarafta isen tezat görüşe sahipsen hainsin. Bunun
A partisi B partisi yok artık. Hatta aynı ittifak
içinde bile kendi grubuna ihanet edenler var.
Hangi tarafı izlersen izle bol miktarda Hain var.
Hainler o kadar çoğaldı ki ülke nüfusu 80
milyon, hain nüfusu 100 milyonun üstünde.
Adam başına bir buçuk ihanet düşüyor. Bu nasıl
bir seviyedir Allah aşkına, bu nasıl bir anlayıştır.
İnsan kendi ailesinde kendi çocukları arasında
ya da eşinde fikir ayrılığından dolayı hain arar
mı? Biz arar olduk maalesef bizi buraya kadar
getirdiler. Siyasetin dili o kadar çirkin oldu ki en
iyi aşağılamanın ya da tahkir etmenin yolu yöntemi
hainlikle suçlamak. böyle şey olabilir mi insan
yaşam kalitesi düştü diye vatana ihanet eder
mi benzin, mazot, fasulye ya da otomobil pahalı
diye devletine küfür eder mi? Bu nasıl bir hainliktir,
ifadesini bile hain olarak bitiriyoruz. Maalesef
hepimiz hainiz. Maalesef karşımızdakine
göre bizler, bize göre de karşıdakiler hain. Nasıl
desem bilmem ki ben hangi tarafın haini olduğunu
unuttum ama hain olduğumdan eminim.