Son yüz yılın en büyk handikapı şüphesizki, isla adına ortaya çıkmış olanların islama vurdukları darbelerdir. İslam düşmanlarından çok daha etkili bir yöntem olan “islam gibi görünme” metoduyla islamı yıkmaya çalışmaları başarı kaydetmektedir. Diker saldırılarda müslümanlar biraz daha safları sıklaştırırken, islam ülemasından görünen zevat bu işi farkettimeden rahatça yapmaktadır. Dün ayağımıza dolanan feto meselesinde bunu alenen gördük ve yaşadık. Nerdeyse kanlı bir baskına dönecek olan sinsi planlar hala devam etmekte. Dün feto bu gün islamoğlu yarın bakalım kim nasıl saldıracak. Feto meselesini savmadan islamoğlu meselesini devreye sokan islam düşmanları, işi islam adına konuşanlar üzerinden yapmaya çalışmaktadırlar. Ümmetin kafasını karıştıran, farklı söylemler üreten bu mekanizmanın pençesindedir. Hadissiz ve peygambersiz bir din özlemi çeknlerin fırıldakları her geçen gün artmaktadır. Hz. Ademe baba isnat eden, Hz. Haticeye saldırmakla peygamberin kutsiyetini gevşeteme girişimlerine bir yenisini daha eklediler. İslam oğlu denilen adamın saafsatalarına eklediği “artık kadın” imajını yemesekte, onlar bildiklerini ve uydurduklarını söylemekten çekinmiyorlar. Bu tarz söylemlere çokta tepki göstermeyen diyanet işlerinin bile tepkisini çeken bu girişimlere yetkili ağızlardan itiraz geldi. yDiyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamada : “Amacı, niyeti, bağlamı ne olursa olsun, iffet ve fedakarlığın sembol ismi, mümin yüreklerin ortak sevgisi, Peygamberimizin her daim övgüyle andığı eşi Hazreti Hatice validemize dair beyan ve yaklaşımlarda en küçük bir nezaketsizlik, dikkatsizlik yapılamaz” vurgusu yapıldı. Geç kalınmış tepkide olsa bir şekilde söz söyleme yetkisine sahip olanların üst perdeden itirazları bunları bu işlerden caydrmayacak. İlk zırvaları olmadığı gibi son gevelemeleride olmayacak elbette. Hadsiz ve terbiyesizce kendi dinine saldıran bu ahmakların bu tarz işleri devam edecek elbette. Ama biz biliyoruz ki “malikiyevmüddin” olan bu işin son söyleyeni olacak. Şükür ki cehennem var.