GÖBEKLİTEPE

Bir Çiftçinin bulduğu oymalı taşla, Dünyadaki
milyonlarca Tarih kitabını çöpe
attıran arkeolojik devrim. Dünyanın İlk
Tapınağı Göbeklitepe... Arkeolojik çalışmaları
1995 yılından beri Urfa Göbeklitepe’de
devam ediyor. İnşası Milattan önce 10.000 yılına
uzanan Göbeklitepe tarihteki en eski ve en
büyük ibadet merkezi olarak biliniyor.
Göbeklitepe, İngiltere’de bulunan Stonehenge’den
7.000, Mısır piramitlerinden ise
7.500 yıl daha eski. Ayrıca yerleşik hayata geçişi
temsil eden kültür bitkisi
buğdayın atasına da
Göbeklitepe eteklerinde
rastlanmıştır. İnşa
edildikten 1.000 yıl
sonra üstleri insanlar
tarafından kapatılarak
gömülen bu tapınaklar
yeniden gün ışığına çıkıyor.
Bu bilgiler Urfa’da
bulunan tarihi döngüye
ait. Tarihe ışık tutan
bu kazı çalışmalarından
sonra insanların yaşam
döngüsüne dahil edilmiş
yeni bilgiler. Elbette çok kıymetli, elbette
İnsanlık adına günümüze ışık tutan ciddi birikim
ihtiva etmektedir. O günkü yaşam döngüsüne
baktığımız zaman insanların avcı-toplayıcı ya da
yerleşik yaşam düzeninin olup olmadığı bilgilerine
varıyoruz.
Günümüz hayat şartları dünyada kırılan
tedarik zincirinden kaynaklı zora sokuldu. Bu
biraz kasıtlı yapıldı bence. Her ne kadar iklime,
doğa şartlarına, kuraklığa isnat edilse de bunun
böyle olmadığı biliniyor. İnsanlar, insanlıktan ne
İster bilinmez ama tanrıcılık oynamaya başladığı
günden bugüne kadar geçen zamanda hüsranla
sonuçlanmış işlerle meşgul olmaktadır.
Göbeklitepe’deki figürlerde bir tapınma
meselesinin Tanrı’ya dair olduğunu görüyoruz.
Günümüzdeki Tanrı’yı rafa kaldırma vehmi bizi
10.000 yıl sonra maalesef hatırlatmatyacak ve
bize dair eserlerimiz olmayacaktır. Çünkü tanrıcılık
oynamakla Tanrı’ya tapınma arasında çok
büyük farklar vardır. O günkü ilkel şartlarda dahi
verilmek istenen mesaj, taşlara kazınmıştır. Günümüz
ilahlarının taşlara kazınacak fiilleri maalesef
yok. İnsanlık kendi sonunu kendi hazırlarken
gelecekte ne bir Göbeklitepe ne bir piramit
ne de bir tapınma heykeli bize dair bilgiler ihtiva
etmeyecektir. Kendi sonumuzu kendimiz hazırlarken
Göbekli Tepe’nin keşfine seviniyoruz.
Garip ama gerçek...