Gıda da terör mü olur demeyin. Olur
tabi neden olmasın. Hayat pahalı
ama bu bir hükümet politikası ya da
kriz meselesi değil elbette ki. Gecelik
faizlerin devasa boyutlara geldiği, bir yazarkasa
olayıyla ülkenin altına üstüne geldiği günleri gördük.
Ama bu günkü kadar mahvetmemiş ve bizi
dara sokmamıştı.
Ramazan’dan bugüne
kadar geçen zamanda
234 lira olan
bir malzeme 623 lira
olur mu? Allah’tan
korkar insan biraz.
Her sokağa kendi rafında
kendi markasıyla
ürün satan market
zincirleri sokulursa
böyle olur bence.
Adam tarladan ürün
almış geçen seneden
parasını vermiş. Çiftçiyi
mahkum etmiş
kendine. Şimdi 2 liralık
domates 11 lira.
Nasıl önlesin devlet, hükümet ne yapsın mesela.
Dolar bahanesiyle herkesin vicdanına bırakılmış
ortak rayiç bedeli konulamayan, sabah
başka akşam başka etiketle ticaret yapana devlet
ne yapsın mesela. “Herkesin polisi kendi vicdanıdır”
diyor ya vicdansız bunlar. Terörden daha
beter bir düzen getirdiler maalesef.
Dağdakini kolluk kuvvetleri hallediyor şükür
ama bunları nasıl edeceğiz bir düşünelim bakalım.
Bu insanlar kimden neyin intikamını alıyor
mesela. Sokakta her ne görürseniz ateş pahası.
Gözümüze her ne denk gelse naylondan dijitale,
gıdadan mobilyaya, otomotivden inşaata her
ne görürseniz, gözümüze her ne takılı ise fiyatı
uçuk.
Ne oldu da böyle oldu hiç merak ettiniz mi?
Hükümetin hatası, denetim mekanizmasının
çalışmaması elbette ama bu mekanizma çalışmıyor
diye böyle mi yapmak lazım.
Hani biz Müslümandık! Hani müminler kardeşti?
Bu nasıl bir cennet kazanma bu nasıl bir cehennem
kaygısı. Bu işe kim bireysel olarak müdahil
oluyorsa Allah onu bildiği gibi yapsın daha
ne diyelim.
Yazık bize vah bize.