Gezi olaylarıyla ilgili kararın açıklanmasından bir gün önce 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Gezi Parkı olayları ile ilgili sözleri gündeme bomba gibi düştü. Gül, Gezi Parkı olayları ile gurur duyduğunu dile getirdi. Bu habere uzaktan bakmakla içeriğini anlamak adına farklı yorumlar yapılabileceği muhtemeldir. Bu bir mesaj aslında. Mikrofon uzatan muhabire değil tabiki, bir guruba, hizibe ve cenaha. Ahmet davutoğlununda benzer bir girişimi oldu aynı arihte. Tabi karar sonra açıklandı 9 sanıklı davada herhangi bir kamu zararının olmadığı, banket taşlarının sökülmediği, araçların ateşe verilmediği, 172 milyar dolar ekonomik kaybın olmadığı, biri polis 7 kişinin ölmediği ortaya konuldu delilleriyle. Hsyk bu kararı veren hakimler hakkında bir soruşturma izni verse de, iş epey sulanacak. Zaten suya çekilmiş meselenin az daha sulandırılmasında bir beis yok. Derdim her vatandaşın yaşayarak şahit olduğu bu gezi olaylarını yeniden anlatmak değil elbette. Vicdanı olan, devlet yanlısı, namuslu vatandaşın içine oturan bu planlı kalkışma harekatını yeniden yorumlamanın anlamı olmaycak tabiki. Anlatmak istediğim mesele az farklı. Boru uzmanı eski komutan ilker başbuğ’un sol cenaha siyasi mimiklerle göz kıptığı günden beri, bu kalkışma işleriyle ilgilenenlerin sayısında bir artış oldu nedense. Muğlakta olsa bir başkan adaylığı meselesi var gündemde. Erken seçim teraneleriyle kamu oyu oluşturmya çalışan güruhun dillendirdiği ve haber-yorum programlarında yavaşça ısıtılmaya başlanılan bu konunun taliplileri çıkıyor yavaş yavaş. Gül’de bunlardan biri elbette. İnsanların aklı ve izanıyla alay edercesine ve hatta bu memlekette onlardan başka aklı olan, kafası çalışan yokmuş gibi kendini darı ambarında zannedenlere ufak bir hatırlatma yapmak lazım. Devlet adamlığı ekranlar gelmekle olunmuyor. Devlette görev istenmez, devlet liyakatli olana bir görev verir ve bu görevin yerin getirilmesinde de gerken şartları sağlar. Agobun kazı gibi her fırsatta ısıtıp önümüze getirilen bu simalardan yılgınlık geldi artık. Bu ümmette, millette sizden bir ikram beklemiyor kardeşim. Sırf gündemde kalmak adına sapan saçma işlere kalkışmanın anlmı varmı. Muhalif olmanızı anlarız ama hain olmanıza içerleriz. Çünkü bu milletin beytül malından hala daha nemalanıp, bu milletin malına zarar verenlerle gurur duymak şereften yoksun olma anlamına gelir. Bu necip millet yapılan iyiliğide kötülüğüde asla unutmaycaktır. Nerede gezi-yorsanız gezin, kime göz kırpıorsanız kırpın. Ama az ötede oynayın da.