Siyasi çöplük ağzına kadar kabadayılarla dolu. Dün millete efelenenlerin bugün esameleri okunmuyor malesef. Siyasilerin bir dönemleri vardır. Herkesin hayatta 15 dakikalık şöhret olma hakkı gibi onların da birer dönemleri vardır. Refleksin yoksa, aykırılığın yada efeliğin yoksa bir dönem hakkin var. Efeliğin yada aykırılığın varda seytanlığın yoksa yine şansın yok demektir. Ama bazende siyasette farketmediğin yada farkedilmediğini zannettiğin işlerin ortasında bulursun kendini. Birileri tarafından yönetilmiyorsan ideolojik saplantıların yoksa siyasi hayatın ederin kadardır. Birde farkında olmadan kullanılanlar varki bunlara yüklenen misyondan ve görevden haberleri olmadan cengaver gibi çıkarlar meydana. İnanmadıkları iftar sofralarında duaya amin derler. Ama bilmezlerki kabul olmayacak duaya amin demek biraz garip bir durum. Ya çocukken ezberlediğin süreleri dua zannederek besmesesiz okursun yada sana seni çarpacak yasin okuttururlar. Inanmadığın bilmediğin ne kadar kunut varsa şakırsın. Abdestsiz namazdan başlar fıkıh kurulunda bulursun kendini. Kaz güdemeyeceğini unutup cumhuru güdeceğini zannedersen sahabın çıkar ipini kısar gudik gibi çağırır. Kimliğinle oynar gururunu kırar seni bilmediğin çöplüklere atar. Siyasi mezbelelikte seni “gel bakalım muarrem” diye çağırırlar.