Kaba bir başlık oldu ama olmalı. Bu konuyu
birileri dillendirmeli, dile getirmeli.
Zaman zaman Tayyip Bey’in hayranları
kalburüstü konuşmayı Sayın Erdoğan’a
biatın üstünde hatta görevin üstünde bir imani
mesele olarak görmektedirler. Meclis konuşmaları
ya da haber kaynaklarına yansıyan örnekleri çok.
Bir örneği de dün Erzurum’da yaşandı.
Kanaat Önderleri Derneği adı altında bir sivil
toplum kuruluşunun bir toplantısı esnasında durum
kritiği yapılırken
buna benzer ifadelere
başvuruldu. Konuşmacı,
“Tayyip Bey’in
yanında olmayanın
imanından şüphe ederim”
diye bir beyanda
bulundu. Bu bir gaftan
çok iç dunyalarında
besledikleri hayranlık
ya da biat düşüncesi
olabilir ancak bu bir
imani mesele olamaz.
Kendi imanı ile
alakalı problem nedir
bilemeyiz ama bir başkasının imanı adına öyle
bir kriter koymak ne bir müminin ne bir taraftarın
ne de bir dernek başkanının haddine değildir!
Bu memlekette Nasrani, Yahudi, Hristiyan
Ermeni, Müslüman ya da başka dine, inanca
hatta etnik kökene mensup milyonlarca insan
var. Herkes Tayyip Erdoğan’ı desteklemek ya
da sevmek zorunda değildir! Ona inanmak, AK
Partili olmak, onun yanında olmak imanın bir
şartı değildir. İmanın şartlarında böyle bir maddeye
ne raslayan ne de şahit olan olmuştur. Bu
aslında sayın Erdoğan’a destek değil köstektir.
Sempati beslemeleri temenni edilebilir, AK Partili
olma yolunda telkinlerde ya da teklifte bulunulabilir
ama böyle bir ifade asla kullanılamaz.
Başta konuşmacı olmak üzere hiç kimsenin
buna ne hakkı ne haddi ne de çapı yetebilir! Din
adına, iman adına, -belli ölçüde peygamberlik
hariç- kriter koymaya hiçbir makam hiçbir mevki
hiçbir dernek hiçbir parti yetkili değildir!
Sayın dernek başkanı AK Parti’yi savunabilir,
herkesin AK Partili olmasını isteyebilir hatta
iç dünyasında temenni edebilir ama bunu bir
imani şart, cennete bir vesile ya da bir kulluk görevi
olarak öne süremez. İnsanlar biraz hadlerini,
haklarını ve daha önemlisi hudutlarını bilmelidir.
Bunu bir yağcılık için yapıyorsa beklediği
yağ gelmeyecek, bunu bir imanın şartı gibi söylüyorsa
düşündüğü İslam gelmemiştir, bunu bir
getiri için söylüyorsa eline ‘hiç’ten başka bir şey
geçmeyecektir! AK Parti Genel Merkezi bir iman
kabul merkezi olmadığı gibi Sayın Erdoğan da
bir dini lider değildir. Sayın dernek başkanının
da bunu söyleyecek çapta ve hadde olduğunu
zannetmiyorum. Bizim köylü rahmetli ishak amcanın
sözüyle kapatmak istiyorum. Derdiki rahmetli
“Komşu bırakmıyor ki dana eve gele”.