Elinin körüdür belki ama biz öyle deriz ellimin kori. Hani derler ya bela geliyorum demez diye. Bela gelip bizi buluyor bir şekilde bizi. Adalet bakanı yeni genelge yayınladı. Artık kadının şikayeti olmasa da tartışma olursa erkek göz altına alınıp psikolojik tedavi görecek. Yada hapse atılacak. Bu sistem aile yapısını çökerttiği gibi, kadın cinayetlerinin de. önünü açmıştır. Al sana bela. Rahat duran, evinin yolunu bilen huzuru yerinde bir ailenin bile huzurunu dinamitlediler. Bu karar belki sosyologlar, antropologlar, psigologlar gibi bir uzman ordusunun raporları fikirleri gibi bir bilgi birikiminin analizi sonucu alınmıştır. Devlet aldığı Kararı keyif için almaz. Vatandaşının huzuru için çalışır çabalar. Ancak ıstanbul mutabakatı denilen avrupa yaşam tarzına heveslenilen bu ucube çalışmanın ürünleri olan bu ve benzeri kararlar, bizim aile dinamiklerimizi baltalamak için yapılmış çalışma gibi duruyor. Yangına körükle gitmek doğru yaklaşım olmayacak belki ama ona benzer bir deyim bu kararı hakkıyla dolduracak gibi. Bizde derlerki ” dolu gel bizim tarlayı vur”. Yani durduk yere felakatleri davet etmek gibi bir durum bu. Aile içi siddeti azaltma, kadını koruma ve erkek hegemonyasını azaltmak için düşünülen bu dahiyane fikrin kimden çıktığı aşikar. Dini ve milli refleksleri bir kenara bırakmak şartıyla erkek psikolojisini hesaba katmadan alınan bu kararlar bu topluma bir fayda sağlamayacağı gibi zararlarınıda zamanla göreceğiz. Konunun başına dönecek olursak diyelimki:bela nerden geliyorsun, belada bize desinki “ellimin korundan”.