Son birkaç günün gündem konusu şüphesiz
ki şehit yakınlarına edilen galiz
küfürler. Dün ekranlara yansıyan küçük
karelerde şehidin annesi konuşturuldu.
Anadolu kadını... Coğrafyası yüzüne vurmuş bir
anadolu kadını. Çok incindik dedi. İçim yandı
kadına.
Masumiyeti, garibanlığı, fakirliği, temizliği,
dürüstlüğü yansımıştı. Hani şu ağır çekimlerden
sonra giren buruk müzik ve ve çaresiz dönüş vardır
ya geriye. Ekranın
kalanına bakıyorsunuz
içler acısı. Eğreti yapılmış
yapıya takılı bahçe
kapısı bile mahzun.
Birden aklınıza bu
insanlara küfreden o
ukala vekilin itle çekilmiş
koltuk keyifli fotoğrafı
oturuyor gözlerinize.
Onun sarf ettiği
galiz küfürlerin bir kaç
katı edesiniz geliyor.
Sonra şehit anasının
tülbentli yüzünün yanında
fuşya kızılı saçları
ve gözlüklerine uygun parlaklıkta fondotenle
boyanmış, herkesin bacısı olduğunu söyleyip
gezen genel başkanın sırıtık resmi geliyor. Bir
ağızda ona doldurmak geliyor ama...
Bunlar milletin tepesinde vatanperverlik
edasıyla dolaşa dursunlar şehidin başka bir ağabeyisi
geliyor ekrana. Kürdüz ama biz bu toprağın
çocuklarıyız diyor. Mağrur bir edayla sade ve
gösterişsiz bir ifadeyle vatana bağlı olduklarını
ifade ediyor. Kafanız ikiye ayrılıyor burada.
Milletin hayrına diye kapı sokak dolaşan biri
“Ben sizin bacınızım” derken yanındaki de “sizin
bacınızı” diye cümleler kurarak koro halinde
dolaşıyorlar. Kimin daha orjinal kimin daha
vatanperver kimin daha sahtekar olduğunu aynı
ekrandan bir çırpıda izliyorsunuz.
Adına siyaset diyin ya da başka birşey koyun.
Her ne derseniz diyin adamlar kendilerine
bir önem yüklemişler bizden de o öneme hürmet
göstermemizi bekliyorlar. Ne haklaysa tabi.
Bu siyasi sahtekarlar, pislikler, jakoben bakışlar,
galiz küfürler bu milletin yutamayacağı
işler. Bu milletin ayranını kabartmayın. Kucağındaki
it, kapındaki bekçi, bankadaki paran seni
bağlar bizle alakası yok bunların. Sen bundan
cesaret alarak kimseye had bildirme gibi bir
eyleme kufretmek gibi bir fiile kalkışamazsın.
Haddini bil, efendice otur yerinde ki bu senin
ve etrafındakilerin ilk yediği herze olmadığını bu
millet biliyor.
Efendi ol!