DÜNE DAİR

Yıllardır yazıyorum, ömür vefa ederse
yazmaya da devam edeceğim ta ki
emekli olana kadar. Söz biter mi? Bitmez
ama yorgunluk ama yılgınlık ama
tükenmişlik sendromu başlar bir zamandan sonra.
Elbette insanın söyleyeceği bitmez, tende
can durdukça dilde lafız bitmez. Temennimiz
iyiye dair bir şeyler söyleyebilmek. Şimdiye kadar
gerek siyasi gerek şehir, kültür gerek farklı
konularda yazdığımız
tonlarca yazıda inanın
hiç kırma niyeti yoktur.
Eleştirdiğimiz her
ne varsa iyi olsun temennisiyle
söylenmiştir.
İnanın kimseyi tahkir
etmek, tahrik etmek
ya da aşağılamak gibi
bir kompleksimiz yok
şükür. Ne söylersek
hakka ve hakikate dairdir.
Derdimiz, ülkemiz,
bayrağımız, namusumuz
ve üst çatısında
dinimiz...
Milli kaygılarla, lokal kavgalarla, ufak sürtüşmelerde
ima edilen tezat her ne varsa iyi olsun
hissi iledir.
Bir yıl daha geride kaldı...
Gelecek yılda iyi şeyler söylemek niyetiyle
yine iyiye, yine güzele dair ne varsa doğru dürüst,
düzgün, insani ve ahlaki ve şerefli bir görev
bilinci ile bu köşeden aynı şeyleri söylemeye devam
edeceğiz inşallah.
Hazreti Mevlana, mealen şöyle der: Derya
ne kadar büyük olursa olsun kişinin alacağı su,
elindeki tas kadardır. Yine Mevlana diyor ki ne
kadar bilirsen bil, anlatacağın şey karşındaki kişinin
anlayabileceği kadardır.
Burada yazdıklarımız, tasımızdakinin kudreti
yettiği kadardır. Bazen yanlış anlaşılsak da bazen
eleştiriye maruz kalsak da yukarı da belirttiğim
gibi niyetimiz tamamen salihtir ve kimseyle
bir problemimiz yoktur, olmayacaktır.
Devletimize, bayrağımıza, vatanımıza, kutsallarımıza
ve dini değerlerimize saldırıyı kendisine
görev bilen, bu yolda ilerlemekte ısrar eden
kim olursa olsun hedefimizdir, hasmımızdır ve
böyle olmaya da devam edecektir.
Yaratılışımızın gayesine uygun yaşamaya
çalışırken koyun olmadığımızın da hatırlanması
gerekiyor elbette...