Dünde, yani geçmişte bu gün (16 şubat 2020) Erzurum’un Ruslar tarafından işgal ediliş günüdür. Bu ömemli hatırlatmayı yaptıktan sonra bir önemli hatırlatmada daha bulunmak istiyorum. Erzurum kurtuluş etkinlikleri yada şenlikleri, bir cağ kebap yeme çılgınlığı değildir. Bu konuya dair çok hikayeler dinlemişim. Rus işgali sırasında Erzumumda neler yaşandığı hakkında birkaç araştırma yapmışım kendimce. Bu konu hakkındaki kanaatim şudur: “Ruslar Erzurumu işgal ettiklerinde ahaliye iyi davranmışlar” gibi çok sayıda birbirini teyit eden bilgiler vardır. İkincisis ve önemlisi Erzurum neden önemlidir. Bu ikinci hususu az açacak olursak, şairin “giderse Erzurum, Anadolu kapısı kırık bir kale gibidir” tespitine hak veriririz. Bir dönem organisazyon işiyle ilgilendim. Bayburt dedekorkut şenlikleri, oltu kırdağ şenlikleri, Erzurum kurtuluş etkinlikleri, narman, olur, ispir gibi yerlerde epey bir koşuşturmaca yaşadım. Sanatçı organizasyonu, havi fişek, ketring, süsleme, ses ve sahne işi gırla gidiyordu. Yani ruslar erzurma girmeye niyetlenince bizim işler açılıyordu. Gittiğimiz her yerde şölen havası hakim, genellikle belediyelerce karşılanan sanatçı, müzik, gösteri ve yemek havada uçuşuyordu. İşin garip tarafıda, bir Allahın kulu çıkıp bu günün önemine dair bir şey demiyordu. Para kazanma hırsı biz ve bizim gibi hergün çoğalan organize firmalarını tahrik ediyor ve bu işi bir sonraki yıl zeplin uçurmaya zorluyordu. “Baba Rus basmış, ben doğmuşam” diye tebessümle anlatılan meselelerde “rus basması” ne demek, pek anlayan olmamış. Belki kızacaksınız ama bu işin bizim açımızdan tarihi değerinden ziyade kimin daha iyi bar oynayacağı önemli hale gelmiş. Dışardaki şehir derneklerinde bu iş hemşehriciliğe ve civil peynir yeme merasimine dönmüş, adanalı ustaların cağ kebap ticaretine evrilmiştir. Allah rızası için şunu yapmanızı istiyorum. Eski bir kaynaktan rusların Erzuruma giriş güzergahı olan çobandede köprüsü üzerinde, ulu cami önünde yada gazi okulu önlerinde çektirilmiş işgal fotoğraflarına bir bakın. Nene hatunun ahvalini bir sorun. Dağlarda ağlayarak bar tutanların derdini bir dinleyin. Bunları yaptığınız gün kurtuluş muştuları daha değişik gelecek kulağınıza. Meramımı anlattığım dün, işte bu gün.