DR. ÖZGÜR VE HAYATA DOKUNUŞ

Meşhur bir söz var, “yarım doktor candan,
yarım hoca dinden eder” diye.
Aslında bu söz hocalık ve doktorluk
gibi iki önemli mesleğe işaret ediyor
gibi görünüyor olsa da özde bilgisi eksik, birikimi
kusurlu, yeteneği kısıtlı her kişinin çevresine
zararlı olabileceğini ima etmektedir.
Rabbim bilgisi, birikimi, yeteneği yarım olan
her kesten sakındırsın hepimizi.
Fakat bazı meslekler var ki, onlar söz konusu
olduğunda bu duayı daha bir içten söylememiz
gerekir.
Bu mesleklerden benim için ilk üçü şöyle;
öğretmenlik, doktorluk ve hocalık.
Üçü de hayatımızın
her daim merkezinde,
hayatımızın her anına
doğrudan veya dolaylı
olarak etki etmekte ve
hayati rol oynamaktalar.
***
Elbette bu üç meslek
arasında da bir sıralama
yapmak mümkün.
Mesela benim gibi
sağlık sorunu yaşayan
kimseler için doktorluk
mesleğinin önemi çok
daha büyük.
Ağrılarımızın, acılarımızın giderilmesine,
sorun yaşanan organlarımızın iyileştirilmesine,
yeniden hayata bağlanmamıza, yeniden mutlu-
huzurlu olmamıza, gülmemize, tebessüm etmemize,
neşe ve sevinçle hayata katılmamıza
katkı sağlayan doktorlar…
Böylesine hayatımıza dokunan ve hayatla
ilişkimizi iyileştiren doktorlara ne kadar dua etsek
azdır.
Kutsal meslek denir ya, gerçekten de öyle.
Başka bir sıfatla tanımlanamaz.
***
Hemen her insanın hayatına dokunan mucizevi
doktorlar olmuştur.
Benim de oldu.
Bir süredir yaşamış olduğum işitme sorunum
ve kulağımdaki sıkıntılar hayatımı kalitesiz
yaşamama sebep olmanın yanında günlerimi
ağrı-sızı içinde geçirmeme vesile oluyordu. Çok
sayıda doktora göründüm, çok sayıda doktordan
öneriler dinledim.
Hemen hepsinin söylediği şey sorunun kulağın
en hassas yerinde olduğu, o kısma ameliyatla
müdahale etmenin büyük bir risk taşıyacağı
ve artık hiç işetemeyebileceğim yönündeydi.
Korkuyordum ameliyat olmaktan ama yaşamız
olduğum sorunlar da her geçen gün giderek
artıyordu.
Çok sayıda doktor arasında en çok önerilenler
arasında biri vardı.
Prof.Dr. Özgür Yörük.
Araştırdım; bütün referanslar doktor Özgür
beye güvenebileceğimi, sorunumu ancak onun
çözebileceği yönündeydi.
İçten içe umutlanmıştım.
Nihayetinde gidip görüştüm.
Genç, enerjik, kibar, zarif, yüzünden tebessüm
eksik olmayan ve hep olumlu taraftan bakan
ve bir doktorun hastasıyla sağlıklı iletişimin
nasıl kurulacağına örnek olabilecek tavır ve yaklaşımlarıyla
beni yeniden hayata bağlayacak ilk
adımı atmış oldu.
Çok umutlanmıştım.
Çünkü hem güven veriyor hem de mesleki
yeterliliğini yansıtan oldukça mantıklı açıklamalar
yapıyordu.
Böyleyken, çoktan ameliyat tarihini belirlemiş
bile olduk.
Gün geldi çattı ve ameliyatım gerçekleşti.
Gerçekten de işitme duyumu kaybetme
riskine rağmen Doktorum Prof.Dr. Özgür Yörük’ün
aşılamış olduğu güven duygusuyla rahattım
ve şükür ki, Allahın izniyle korktuğumuz şey
olmadı.
Şu an çok iyiyim.
Yüzde 87 duyu kaybım protez ameliyatımı
gerçekleştiren Prof.Dr. Özgür Yörük hocamın
mucizevi dokunuşuyla yok denecek düzeye geldi.
Allahıma ne kadar şükretsem ve doktorum
Özgür Hocama ne kadar teşekkür etsem azdır.
Rabbim bilgisiyle, birikimiyle, yeteneğiyle
insanların hayatına dokunup onların acılarını,
sızılarını, sorunlarını gideren doktorlarımızdan
razı olsun.
İyi ki varlar.
***
Özgür hocam, size derin minnet ve hürmet
hislerimle bir kez daha teşekkür ederim.