Bağımsızlığımızı garanti altına almak istiyorsak
her alanda üreterek yükselmeliyiz. Üretmeden
ne dünya siyasetinde ne ekonomisinde söz
sahibi olmamız mümkün değildir.
Mevcut iktidarın yaptığı en büyük doğrulardan
biri üretime önem vermesidir. Arzu ettiğimiz
ölçüde gerçekleştirilemese de gerek TOGG,
gerek milli savunma sanayinde yapılanlar takdire
şayandır. Hani bir slogan vardı ya, “Yetmez
ama Evet!”
Geçtiğimiz günlerde
Barış Pınarı Harekatı
bölgesinde görev
yapan bir askerimizle
konuşma imkanı buldum.
Milli Savunmamız
ile ilgili anlattıkları
gerçekten göğsümü
kabarttı.
Bizim zamanımızda
kullandığımız silahlardan
konu açılınca
“Onlar çok eskilerde
kaldı ağabey” dedi.
Ben Nikon dürbünler
vardı dedim o “artık işe yaramıyor, daha iyisini
yaptık” dedi. Gündüz görüş ve gece görüş dürbünü
olarak Atmaca ve İzci kullanıldığını belirten
askerimiz, bu iki dürbünden alınan verimin
yabancı markalara göre çok daha kullanışlı ve
kaliteli olduğunu söyledi.
Bunları sahadan birinin söylemesini çok
önemsiyorum. Başka şeyler de anlattı, bunları
daha geniş bir yazıda ayrıca aktarmayı planlıyorum.
Şimdi geçelim bugün yapılan yeni bir rokete...
TRG-300 Füzesi...
TRG-300 Füzesi olarak da adlandırılan füzenin
özellikleri şu şekilde: Kanıtlanmış Muharebe
Yeteneği, 7/24 Her Türlü Hava ve Arazi Şartında
Kullanım, Kısa Atışa Hazırlık Süresi, Nokta
Vuruş Yeteneği, Düşük İstenmeyen Etki, Uzun
Menzilli Hassas Vuruş Yeteneği, Aldatma ve Karıştırmaya
Karşı Çözümler...
Evet, envantere alınan bu yeni silahla mavi
vatan daha bir güvenli olacak. Ülkemizin Mavi
Vatan’da ve güney sınırlarında oluşturulmaya
çalışılan terör koridorundaki mücadelesinde etkin
rol oynayacak olan uzun menzili ve yüksek
tahrip gücü ile TSK’nın gücüne güç katacak K+,
diğer yandan sınır güvenliğinde de önemli bir
katkı sağlayacak. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi
sunmak istiyorum.