Din karın doyurmaz diye bir laf var. Son günlerde biraz fazla kullanılmaya başlandı. Özelikle Ayasofyanın açılma meselesi gündeme geldikten sonra, sosyal medyada ne kadar din düşmanı yada farklı görüşlere mensup insan varsa bu cümleyi kuruyor. Belkide kendilerince haklılar. Nede olsa diyanet mensubu değiller ve maaşları yok. Maaşları yada çıkarları olsa bu cümlenin peşine bir ‘ama’ eklerler. Mesele dinin karın doyurmameselesi değil elbette. Ayasofyaya bilenen ama ne diyeceğini çok ta kestiremeyenlerin bir yerlerden gördüğü hazır kurulu bir cümle. İşin garip tarafı bu cümleyi paylaşanların sayfalarına bakınca dinden çok dünyadan aç olduklarını görürsünüz. Hatta bu ülkede reisi cumhurluk yapmış olanların bile sayfalarını süslüyor. Daha hatta birazda deli saçması zırvalarla süslemeye çalışmış adam. Ramazanda kafasından büyük kadehle kırmızı şarap takılanların inandıkları dine dair nasıl bir kazanım elde ettikleri elbette bizi ilgilendirmez. Ayasofyanın açılmasıyla işsizlik oranının, tefe tüfenin ne alakası vardır, yada karın doyurmanın nasıl bir ilintisi vardır merak ediyorum. Bu cümleyi severek kullananlara şunu sormak lazım. 900 yıllık camiyi müzeye çeviren atalarınız sizin karnınızı doyurdumu diye. Müze başlangıç tarihi kabul edersek ekmeğin karneye bağlanmasına denk gelir. O zaman tapınmaya çalıştıkları dinde karın doyurmuyormuş. Hatta ekmeği karneye bile bağlıyormuş. Ağalar sizin dininizde karın doyurmuyor, en azından bizim rızkımıza kefil.