Türk töresinde önemli bir ifade vardır: “ya devlet başa, ya kuzgun leşe” diye. Toplumların, milletlerin bekası için kurulan üst yönetim mezanizmasına devlet denir. Devletlerin bekasıda milletlerin refahına bağlıdır. Devlet vatandaşına eşit haklar vermeli, yaralarını sarmalı, hürriyetini tesis etmeli ve canından, malından mesul olmalıdır. Şükür bu noktada devletimiz ve milletimiz bir bütün olmayı başarmıştır.türk milleti acı tatlı günlerinde devletinin yanında olmuş, türk devletide vatandaşını korumuştur. Toplumların payidar olması için adalet kavramı bir hukuk teriminden çok bir yaşam modeli olmalıdır. Ülkemizde yaşanan felaketlerde devlet üstüne düşenin çok üstünde bir varlık göstermeyi becermiş, vatandaşını ölü yada diri toprağın, selin, ateşin altında bırakmamış, yaşam hakkı için çabalamıştır. İmkanlarını seferber ettiği depremzedeler için milletinin yardımınıda beraberinde taltif etmiş, taktire şayan bulmuştur. Milletimiz, Devletin bu yüzünden dolayı ona baba demeyi, babalık vasfını giydirmeyi uygun görmüştür. Bir ailenin geçiminden ve yaşamından sorumlu olan baba gibi, vlatlarına ve vatandaşlarına, renk, dil ve din ayrımı gözetmeksizin yardım elini uzatmıştır. Milli sınırlarından, milli parasına, milli eğitiminden milli savunmasına kadar zaman mefhumu gözetmeden canla başla çabalamıştır. Devletin bu efalini şükranla karşılamak bizim vatandaşlık görevimizdir. Yanıbaşımızda suriye ve ırak gibi devletlerin kendi vatandaşını havadan bombalamasını hayretle izlerken, zaten yokluğa mahkum edilmiş bölge insanının birde devlet zulmüne maruz kalması bizi yaralamaktadır. Bunları gördükçe, devletimizin varlığı gelecek için bizleri cesaretlendirmektedir. Rabbim devletimizi ve milletimizi payidar etsin.