Ders alabiliyor muyuz ?

Muhakkak ki öncekiler ve bu corona bize bir şeyler söyledi. Mesela, bügünkü dünyada 850 milyon öbez var. Fakat, aynı dünyada her gün, 25 bin insan özellikle çocuklar açlıktan ölmektedir. Eğer bu obezler, birazcık az tıkınsalar bu açlıklar olmaz. Bu hiç umursanmadı. Sözde büyük devletler bunu hiç konuşmadılar. Corona gibi birçok felaketin ucu onlara ne zaman dokunsa vay diye ayağa kalkarlar. Bu çok büyük bir, ikiyüzlülüktür. Bu sözde büyük devletler, dünyanın dört bir yanında büyük zulümler yaptılar. Bugün virüsün pençesinde kıvranan, aciz kalan devletler de onlara yardım ettiler, bu zulümlere karşı seyirci kaldılar. Bu virüs, tüm insanlık için büyük bir ibretlikti.

1.Dünya Savaşı’nda 20, 2. Dünya Savaşı’nda 40, İspanyol Gribi’nde 50,AİDS’ten 30, 300

yıl süren vebadan, 50 milyon insan öldü. Bulaşma hızı yüksek olan coronadan da 20 milyon

insan ölebilir tahminleri yapıldı. Bunun ekonomik, psikolojik, toplumsal etkileri çok fazla oldu.

Tedbirler alınıp bir reaksiyon verilmeliydi ama seyirci kalınıldı.

Corona hem bir öğretici hem de bir canavar oldu. Gaflet içerisinde yaşayan insanlara

belki yardımlaşmayı,insaniyeti öğretti. Çıkacak bu hayırları çoğaltamadık, şerrini azaltamadık.

Corona ile yapılan, bir nevi toplumsal bir savaştı. “Savaş, hoşunuza gitmediği halde size

farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey

sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir. ( Bakara-216)” buyurmaktadır, Allah (C.C.)

Hazretleri. Bunun neticesini biz bilemedik. Medyanın da etkisiyle bu salgının sorunları

küreselleşti, insanlarda da çok büyük panik oldu.

Bundan çıkarılacak en büyük bir ders olmalıydı ama öyle olmadı, insanlar epeyce azıttılar. Bilimlerine güvendiler. İnsanlar “ hâşâ bizim Allah’a ne ihtiyacımız var. Biz her şeyi yaparız. Bilim her şeyi çözer” dediler, böbürlendiler. Ama şimdi de büyük bir kıtlık kapıya dayandı.

İşte insanlar böyle azıtınca Allah (C.C.) Hazretleri, tek başına canlı bile olmayan, ancak bir

canlının bünyesine girince yaşayabilen, küçücük, RNA bir virüsle, bu sapkınlara “ Öyle çok

böbürlenme sen çok acizsin “ dedi. İnsanlık bundan ibret almadı, yine bildiğini okudu/ okuyor.

“Ey insanlar! Bir misal verilmektedir, şimdi onu dinleyin: Sizlerin Allah (C.C.)’ı bırakıp taptıklarınız bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa onu kurtaramazlar; isteyen de, istenen de aciz !.. (Hac-73” buyurulmaktadır.

“Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez.

İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise,

‘Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?’ derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır,

birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır. (Bakara-26)” buyurmaktadır.

İşte bu virüs bu sınıfa girdi. Rabbimiz bu örnekleri vererek bizim ne kadar aciz hem de ne

kadar zayıf olduğumuzu gösterdi. Halbuki insan, bilimin başarılarını bulup Allah’a yönelmesi

lazımdı. Eğer insan bilimle bir şeyler bulup ilahlaşmaya doğru gitti, Allah (C.C.), işte böyle bir virüsü ve bunun gibileri göndererek insana ders almasını öğütledi.

Kurân’- ı Kerim her zaman insanın aklını kullanmasını ve çalıştırmasını önerir. İslâm’da, aklı

da bilimi de öteleyen anlayışlar geçersizdir. Virüs ve bu gibiler, insanlara,işte bunu söyledi. Bunu bu şekilde değerlendirmek gerekir. Bu insanın asli görevidir.

Mesela, 1915 yılında, daha 25 yaşındayken Nobel Ödülü alan,Lawrence Bragg isimli bir

fizikçi “Evrende yaratılan her şey zıt eşli olarak yaratılmaya mahkumdur .Hiçbir şey tek olarak

yaratılamaz.Elektron varsa proton vardır. Nötron varsa anti-nötron vardır. diye teori koyuyor

ve bununla Nobel Ödülü alıyor. Bragg şöyle demektedir: “ Bir kuant (enerji birimi) belli bir

yönde mekan ilgisi kurar, bir spin (uydu hareketi) hareketi yaparsa zıd yönde, aynı vasıfta,

başka bir kuant doğar.Yani her varlık zıd ikizi ile birlikte doğar. Bragg, Yâ-Sin Suresi, 36

ayetten faydalandığını söylemektedir. Öyle ise biz Müslümanlar her zaman bunu söyledik,

Kur’ân-ıKerim anlayarak okunmalıdır.Çünkü bizim, Kur’ân’dan alacağımız çok büyük

öğütler vardır.

Genelde insanların felaketlerden sonra dindarlıkları artmaktadır. Hayatlarında dine daha

çok rol verilmektedir. İslam’da da Hristiyanlık’ta da Yahudilik’te de bunlar çok olmaktadır.

Çünkü insanlar, ihtiyaçları olduğunda, Allah’a daha çok yaklaşmışlardır. Herhalde, insanlar

samimi olsalar, samimi değerlendirmeler yapsalar, bu virüsler, depremler, tsunamiler olmaz.

Ama, insanlar samimi değiller. Halbuki doğan insan ölüme doğar. Ama insanlar bunu idrak

etmiyorlar. Ölümü unutuyorlar. Dünya, 4.8 milyar yıl yaşındadır. 100 yıllık ömür, bu muazzam

zaman karşısında çok kısadır ve her şey değersizdir. Önemli olan Allah (C.C.)’ın varlığıdır.

İnsanlar, Allah ile yaşamasını bilmelidirler. Merkezde dünya olmamalıdır. Ölüm hatırlanarak

ahiret unutulmamalıdır. Sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi bir hayat kurgulanmamalıdır Bütün bu

felaketler, bizim aciz olduğumuzu ve ölümlü olduğumuzu ortaya koyar. Keşke bunu bir idrak edebilsek, herhalde dünyada bu insanlık dramları yaşanmaz.

Biz de millet olarak sanki bu virüs felaketinden hiç ibret almamış gibiyiz. Bu mübarek Ramazan’da hele bu esnafın bir haline bakınız ki fiatlar her gün artarak devam etmektedir. Sizin hiç insafınız, merhametini hele hele Allah korkunuz yok mu? Bu mübarek günde bu inananlara bu zulmü neden yapıyorsunuz ? Hem bu fahiş fiatlarla bu mübarek günde insanlara zulmedin hem de akşam olunca gidip teravihde hocanın sağında namaza durun. Hiç bu olur mu? Bu mübarek günde bu inananlara bu zulmü yapmayın. Her şeyi gören ve bilen, Allah (C.C.)’tan kaçamazsınız. Aklınızı başınıza alınız. Merhamet ediniz ki merhamet bulasınız. İnsanlara tepeden bakmayınız. Ağırbaşlı, terbiyeli, saygılı ve nezaketli olmaya çok dikkat ediniz ve itina gösteriniz. İşlerinizde orta yolu tutunuz. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur.

Selam ve saygılarımla…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Erzurumlu Muhkem Dadaş 08 Nisan 2022 18:21

    Eğer bu kadar felaketten ders almış olsaydık bugün bunları yaşamadık. Demek ki daha fazlasını yaşamalıyız ki ders alalım. Zaten insan nankör olduğu için geçmişi çok çabuk unutuyor. İnsanları uyarma bakımından çok güzel bir yazı. Ellerine sağlık gardaş. Hayırlı iftarlar.