Derler

Evlenirsin boşancak derler. İş kurarasın batacak derler. Yükselirsin torpil var derler. Başarırsın acemi şansı derler. Kazanırsın babadan kaldı derler. Batarsın sonunda biz demiştik derler. Bu demeler hiç bitmez nedense. Herkes herşey der. Ne gerek varsa artık. Kendi işimiz haricinde herkesin işiyle ilgilenmek, yorum yapmak, fikir yürütmek bizim mesleğimiz gibi olmuş. İki lafın belini kıralım dedikleri şey işte tamda bu mesele. İki lafın beli kırılacak diye ettiğimiz dedi kodunun mimarları olarak biz Müslümanlar bunu meslek hatta hastalık haline getirmiş. Dedikodudan çok gıybet, haset ve kin hastalıklarına müptela olmuşuz maalesef. Komşuluk ilişkileri her ne kadar iyi temeller üzerine kurulu görünse de, reelde hiçte öyle olmadığını biliyoruz elbette. Görmediğimizi gördüğümüzde çok daha iyi tasvir eder olduk. Bilmediklerimize eklediğimiz kişisel hikayelerle olayın rengini şeklini başka mecralara sürüklediğimizin farkında bile değiliz maalesef. Adına günah dediğimiz şeyin aslında bağlayıcılığı yok gibi. Kafamıza göre takılır, aklımıza geleni söyleriz. Üzerimize vazife olmayan şeylere müdahil olduğumuzda işin sonu çok komik olmamakla birlikte vebali ve sosumluğu var diye düşünmeden laf olsun maksatlı o kadar çığırından çıkan işimiz varki bizim. Bu illetin tedavisi için başka bir hastalığı yeğler gibi oluyoruz. Neme lazım lastalığını arar olduk. İrkikip, silkelenip titreyip kendimize gelme zamanımız geçmek üzere. Haydi beyler titreyip kendimize gelelim.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.