DELİNİN DEĞNEĞİ

Dünya şu son on günde başka yerlere
evrildi. İnanç kutupları, çıkar ilişkileri,
güç dengeleri, yeni dünya düzeni, her
şey karmakarışık oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya
yaptığı çıkarma hem kendini hem de
dünyayı mahvedecek gibi görünüyor.
Rusya bu riski alır mı? Alabilir... 1945’li yıllarda
ilk nükleer denemesini yapan Rusya, daha
sonraki süreçte Amerika ile beraber bunun artırımına
giden, nükleer gücün de vermiş olduğu
şımarıklıkla bölgesinde önemli bir güç dengesi
olarak duruyor. İki kutuplu bir dünyadan Çin
ve Hindistan’ın katılımı ve Kore’nin ben de varım
demesi ile bir boy gösterisine dönen güçler
savaşına dönebilir. Zaten oraya gidiyor
gibi görünüyor. Dün Rus Dışişleri Bakanlığının
yaptığı açıklamada üstü kapalı bir tehdit,
bir ima görüldü. On yılı aşkın bir zamanda
Amerika gibi güçlü bir yapının içerisinde diplomasi
yürüten bu adamın söylediklerini yabana
atmamak lazım. Elbette bir müzakere sonucu
söylemiş ifadedir. ABD’nin bu işte çekimser durmasındaki en
büyük sebep elbette gücünün yetmediğinden
değil gözünün kesmediğindendir. Mesele zaten
burada başlıyor. Suriye gibi Irak gibi Afganistan
gibi gücünün yettiğini kimseyi dinlemeden
alaşağı etmesine hiç değmezken bugün kapısına
dayanmış bir savaştan acaba niye beri durmaktadır.
Bizde meşhur bir söz vardır; “Deli deliyi
görünce değneğini saklarmış.”
Rusya göstermiş olduğu delilikten biraz pişman
olsa da geri duracağını zannetmiyorum.
Dün ülkesini ve askerliği savaştepe teyakkuzuna
geçiren, elindeki güçleri, süpersonik füzeleri,
nükleer silahları gözünü kırpmadan kullanacağını
söyleyen, önünü ardını düşünmeden Afganistan’daki
batağa benzer bir bataklığa çekilmek istenen
ancak bunun farkında olan bir güç olarak
duruyor karşımızda. Sovyetlerin çöküşünden
sonra parçalanan ancak kısa zamanda toparlanan
bu güç, karşısındakine haddini bildirecek
derecededir. Bu dünya adına çok büyük tehlike
olsa da garip gurebanın, yoksul ülkelerin kanını
emen İsrail’in ve Amerika’nın kendine gelmesinde
Allah’ın bir sopası olabilir. Elbette herkesin
bir planı, buyruğu vardır ama unutmamalıdır
ki plan kuranların en hayırlısı Allah’tır. İnşallah
hakkımızda hayırlısını verecektir.