“CÖMERTİN İKRAMI, ŞİFADIR.”

İnsanın yalnızlığı düşünülemez. “Sadece ben olsaydım.” anlayışında olmak kabul edilebilir ve olası değildir. Yaşam alanlarımızda ve hayat konjonktürümüzde de bu anlayışa meylettiren düşünce ve unsurlardan uzak durmalıyız. Hayatımızın her anında, kazancımızda, alışverişimizde, konuşmamızda hemen her yerde enaniyetten uzak, sosyal bütünlüğün gerekliliğinin farkında olan bireyler olmalıyız. İnsan yalnız olamaz çünkü sosyal bir varlıktır. İnsanlığa karşıda sorumlulukları vardır. Unutulmamalıdır ki! kapattığımız kapıyı yarın açacak yüzümüzün olması, kapının ardındakilerden haberdar olmakla eşgüdümlüdür. Kapının bu tarafı yani ev cenahı nasıl mahremimizse aynı şekilde dışarıda da bir kardeşlik hukukumuzun bulunduğunu unutmamalıyız. Zira evin emniyeti kapıdan önce dışarıda sağlanan asayiş teminatıyla güvence altındadır(!) Demek ki dışarıya umarsız davaranamayız. Öncelikle komşularımız başta olmak üzere, Dünyanın herhangi bir yerindeki insan adına da duyarlı olmak zorundayız. Sıkıntı yaşayan biri veya birileri için acı duyabilmek erdemine sahip olabilmeliyiz. İşte böyle bir insan kendisini ispat ettiği gibi etrafını da ihya ve imar eder. Bu bakımdan yalnızlık dürtüsü bu kemâlâtı kazanmaya mani olur. Nitekim insan; insanı ve insanlığını ancak insanda görebilir. İnsan, insana muhtaçtır. İnsan,insanı ikmal ve ihya eder. İnsan,insanı mamur eder. İnsansız eksik olan bir insanı, bir başka insan tamamlar. “İnsanlıktan nasip almamış!” dedirtmemektir nasiplenmek.Bu bakımdan İnsan nasibidir bir başka insanın... Yaşantısı müşterektir insanın. Biri eker, biçer, biri değirmende öğütür, biri tandıra atar. Herkes bir işin ucundan tutmuştur. Herkesin çalıştığı kendinedir de, kendisinin herkese çalıştığının farkında olmayandır İnsan. Hayatın gerçeğidir bu. Çiftçinin ilmi ve uğraşı doktora kuvvet, doktorun ilmi ve uğraşı çiftçiye kuvvet verir. Bir başka örnek; çiftçinin emeği, öğretmenin yemeği, öğretmenin emeği, çiftçiye bilip, demeyi telkin eder. Herkes kendine düşen rolü icra etmektedir. Örnekler çoğaltılabilir. Var olmak, varlık alemini kabul ve onunla iç içe kazanılacak bir olgudur. Biz,siz olmaz! Zira, ‘bizsiz’ olmaz! Yani beraber olabilir. Yalnız olamaz. “Ben evimde mutluyum.” diyerek yalnız bir yaşam süremeyiz. Çünkü evin huzuru ile dışarının huzuru birbirine ilintilidir. Kendimizi ait hissettiğimiz bir sahiplenmelerimiz ve sahiplenenlerimizin olduğunu bilmek hakkımız olan mutluğumuzu taçlandırır.

 

İnsan olmamızın gereği olarak hayata dair yaşanılması gereken olumlu ya da olumsuz bir çok olayla karşılaşabiliriz. Bu karşılaşmalarda mücadeleci bir ruh ile meşru zeminler dairesinde galip gelmek adına elimizden geldiğince mücadele etmeliyiz. Bu mücadele bizi yıpratabilir fakat diri kalmak adına verdiğimiz mücadelemizi yıpranmışlığımıza feda etmemeliyiz. Çünkü hayatın sefasını sürmek, mücadelemizin gereğidir. Haketmişliğimizdir bir bakıma. Yalnızlaşmadan, yanlışa

dalmadan yaşamak ümidiyle çıktığınız hayat serüveninizin bir başka kahramanlarca istila edilmesine imkan tanımayacağınız, kendi kahramanlık hikayaleriniz ve yaşanmışlıklarınızla taçlandırdığınız, büyüklerin ifadesi ile ikramlarından şifa bulacağınız cömertlerle karşılaşacağınız bir ömür sürmeniz temennisi ile. Allah a emanet olun.

Selam ve dua ile...