CİN SURESİ KONULARI-2

Yüce Allah (cc) cinlerin beyinsizleri
hakkında şöyle buyurmaktadır.
“Demek bizim beyinsiz olanımız, Allah
hakkında doğruluktan uzak sözler
söylüyormuş.”
“Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin
Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini
sanıyorduk.” Cin/4-5
Ayetteki beyinsizden maksat
Mücâhid’e göre iblis’tir.(bk. Kurtubî,
XIX, 9);
İblis Allah’a eş, ortak ve çocuk
isnadında bulunur, cinler de ona
inanırlardı; ama Kur’an’ı dinleyip bilinçlendikten
sonra artık ona inanmaktan
vazgeçmişlerdir (Taberî, XIX, 68).
Beyinsiz, yalnız İblis değil, “Cinlerin
inkârcı ve itaatsiz olanlarıdır” şeklinde
açıklanmıştır (Şevkânî, V, 351).
Cahiliye döneminde cinlere sığınan
kimselerin taşkınlıklarının arttığını
bildiren Yüce Allah (cc) şöyle
buyurmaktadır.
Doğrusu insanlardan bazı kimseler,
cinlerden bazılarına sığınırlardı da,
cinler onların taşkınlıklarını
artırırlardı.” Cin/6
Cinlerin ve insanların sapkınları aynı
düşünceleri paylaştıkları için, cinlerin
sapkınları da tıpkı insanların
sapkınları gibi ahirete inanmazlar.
Efendimiz (sav)den önce göklerden
bir kısım haberler alarak insanlara
etki eden cin tayfası bu haberleri
alamayınca çaresizliklerini şöyle dile
getirmişlerdir.
“Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik,
fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı
ışıklarla dolu bulduk.”
“Hâlbuki biz, (daha önce) göğün bazı
yerlerinde gayb haberlerini dinlemek
için otururduk. Fakat şimdi her kim
dinlemeye kalkacak olursa, kendini
gözetleyen yakıcı bir ışık bulur.”
“Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere
kötülük mü istendi, yoksa
Rableri onlara bir hayır mı diledi?”
Cin/8-10
Elmalılı, Hz. Peygamber’i göklere,
getirdiği âyet ve mûcizeleri de alev
toplarına benzeterek bu ayetleri te’vil
etmekte, Kur’ân-ı Kerîm karşısında
insan ve cin şeytanlarının ödlerinin
koptuğunu, dillerinin
tutulduğunu ve artık eskisi
gibi gayptan dem
vuramayacaklarını
anladıklarını söylemektedir
(VIII, 5404).
Bazı müfessirler 10. ayeti
şöyle yorumlamışlardır:
“Gönderilen peygambere
itaat edecekler de Allah
onları doğru yola mı iletecek,
yoksa isyan edecekler
de onları helâk mi edecek,
bilmiyoruz” (Taberî, XIX,
70). Bu ayetten cinlerin
gaybı bilmedikleri
anlaşılmaktadır.
“Doğrusu içimizde salih olanlar da
var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar
tutmuşuz.” Cin/11
Ayet göstermektedir ki cinlerde insanlar
gibi farklı grup ve fırkalardan
oluşmaktadır. Ayetin manası hem
Kur’an öncesini hem de Kur’an
sonrasını kapsadığı görüşü hâkim
görüştür.
Ancak Cin taifesi Kur’an-ı dinleyince
gerçeği net olarak anladı ve ayet
lisanı ile şöyle dediler.
“Muhakkak ki biz Allah’ı yeryüzünde
âciz bırakamayaca-ğımızı, kaçarak
da onu âciz bırakamayacağımızı
anladık.”
“Gerçekten biz hidayet rehberini
(Kur’an’ı) işitince ona inandık. Kim
Rabbine inanırsa, artık ne hakkının
eksik verilmesinden, ne de haksızlığa
uğramaktan korkar.” Cin/12-13
Ayetler göstermektedir ki, İman olunca
ister insan ister cin olsun bu
gerçeği net bir şekilde kavrıyor.
“Kuşkusuz içimizde
Müslüman olanlar da
var, hak yoldan sapanlar
da var. Kim Müslüman
olursa, işte onlar
doğruyu arayıp
bulmuşlardır.”
“Hak yoldan sapanlara
gelince, onlar cehenneme
odun
olmuşlardır.” Cin/14-15
Devamla gelen ayetler
de şöyle
buyrulmaktadır.
Yine de ki: “Bana şöyle
de vahyedildi: ‘Eğer
yolda dosdoğru
olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur
yağdırırız ki bununla onları imtihan
edelim. Kim Rabbinin zikrinden
(Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu
gittikçe yükselen bir azaba sokar.”
Cin/16-17Müfessirler bu ayetlerin cinlerin
sözü değil, surenin 1. ayetinin
başında yer alan, “De ki ...” buyruğu
ile bağlantılı olduğunu kabul ederler
(Zemahşerî, IV, 170; Şevkânî, V,
355).Buna göre mâna şöyle olur: “Ey
Peygamber! Muhataplarına, sana
vahyolunan yukarıdaki bilgileri
duyurduğun gibi şu gerçeklerin
vahyolunduğunu da duyur: Eğer onlar
teslimiyet gösterip hak yolda
dosdoğru yürürlerse biz de kendilerini,
içinde denemek üzere
nimetlere boğarız...”
19. ayetten farklı manalar
anlaşılmıştır. Şöyle ki;
“Allah’ın kulu (Muhammed), O’na
ibadet etmek için kalktığında cinler
nerede ise (Kur’an’ı dinlemek için
kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine
geçiyorlardı.” Cin/19
“Allah’ın kulu” ndan maksat Hz.
Peygamber’dir.
Allah Teâlâ resulünü onurlandırmak
için onu yüce zâtına izâfe ederek
anmıştır.Ayette Hz. Peygamber Nahle
denilen yerde ashabına namaz
kıldırırken cinlerin ondan Kur’an dinlemek
için neredeyse birbirlerini
çiğneyecek şekilde etrafını
kuşattıkları ifade edilmektedir.
“Üstüne çıkarcasına” diye tercüme
edilen libed kelimesinin farklı
kıraatlerine göre âyete şöyle de mâna
verilmiştir: “Peygamber Allah’a kulluk
etmeye ve O’na çağırmaya
başlayınca cinler ve insanlar onun
getirdiği dini yok etmek için birbirlerini
destekliyorlardı, ancak Allah onlara
fırsat vermedi.” Taberî bu anlamı tercih
etmiştir (XXIX, 75; Şevkânî, V,
356357). Doğruyu Allah bilir.
Müşrikler Efendimiz (sav)e
davasından vaz geçsin diye bir kısım
vaatlerde bulundular. Bunun üzerine
şu ayetler nazil oldu.
De ki: “Şüphesiz ben ancak Rabbime
ibadet ederim ve O’na hiç kimseyi
ortak koşmam.”
De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar
verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
De ki: “Gerçekten beni Allah’a karşı
hiç kimse asla koruyamaz ve yine
asla O’ndan başka sığınacak kimse
de bulamam.”
“Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim
ve O’nun vahiylerini
açıklayabilirim. Kim Allah’a ve
Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz
onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem
ateşi vardır.” Cin/21-23
“Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde
kimin yardımcısı daha zayıf,
kimin sayısı daha azmış, bilecekler.”
Cin/24De ki: “Sizin uyarıldığınız şey
yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun
bir süre mi koyacaktır, bilemem.”
Cin/25
O, gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını
bildirmez.Ancak seçtiği resuller
başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resulün
önünde ve arkasında
gözetleyici (melek)ler yürütür ki resullerin,
Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini
bilsin. Allah, onların her hâlini
kuşatmış ve her şeyi inceden inceye
sayıp dökmüştür.” Cin/26-
28Müşriklerin çeşitli şekillerde
Efendimiz (sav)i tehdit etmeleri bir işe
yaramadığı gibi, bu ayetler Efendimiz
ve ashabına büyük bir moral ve güç
vermiştir.Cinler hakkındaki yanlış
inanış bu sure ile bildirilmiş ve sonuç
olarak cin taifesinin veya başka bir
kimsenin gaybı bilmesi mümkün
değildir denilerek, Allah (cc) ancak bir
kısım gayb-i bilgileri Peygamberlerine
bildirdiğini ayetler ile buyurmaktadır.
Selam ve dua ile.