ÇARŞAMBAYI SEL ALDI

Hani böyle meşhur bir türkü vardı ya hatırlarsanız. Dün haber kaynaklarına yansıyan Başkent görüntüleri bu türküyü aklıma getirdi elbette Selin felaketin afetin türküsü olmaz ağıtı olur. Kayıp canlar için Allah’tan rahmet diliyoruz elbette hüznümüz ve üzüntümüz hayli çoktur. Bizim bu tarz şeylerde yapmış olduğumuz en iyi şey afet sonrası kriz yönetimi elbette bu da önemli ama biz afete karşı afet öncesi bir kriz yönetim oluşturmuyoruz bu konuda kimsenin bir hazırlığı bir tedariki yok. Arabalarımızda evlerimizde hazır kıta bulundurmamız gereken acil durum çantaları yok mesela evlerimizde çadırlarımız yok bu konuya ilgili bir bilgimiz birikimimiz yok. Marmara depremi sonrası bir depremle mücadele yöntemlerini öğrenmeye başladık bu bize çok mal olsa da yine de iyi bir şey en azından öğrenmeye başladık. Bence her ilkokul talebesi ortaokul talebesi ve lise talebesi kendi dönemlerinde bu işe yönelik eğitimler almalılar yani yeni nesil afete ve acil duruma hazırlıklı büyümeli. Afet sonrası kriz yönetimi devletin ve milletin yapması gereken işler var elbette bireysel hazırlık bilgi ile olur ufak tefek hayatta kalma mücadelesini kazanacak edevatla olur. Biz başımıza gelmeden bir şey kabullenmiyoruz maalesef gelelim devletin yapması gerekenlere muhtarlıklar ireli idareler valilikler ve hükümetin yapması gereken kademeli işler vardır. Mesela mahalle muhtarı dere yataklarına çığ ve heyelan bölgelerine yapılaşmaya asla müsaade etmemeli bir üst kurumu bilgilendirmeli konuda. Mahalli idareler sünger şehirler yapmalı sokak ortalarından yer altlarından yağacak yağmuru anında şehir altına alabilecek mazgallar oluşturmalı parke taşları cadde ve peyzajı buna göre düzenlemeli. Valilikler ve büyükşehir yönetimleri şehir estetiği ve şehir plancılarını çoğaltmalı. Rüzgar koridorlarından sel yataklarına varana kadar hesap edilmeli buna göre yapılaşmaya müsaade etmeli. Şehir etraflarını yeşil alan oluşturulmalı. Devlet ya da hükümet de AFAD ya da Kızılay gibi bu işle memur halk hareketlerini sivil insiyatiften alıp bir bakanlık çatısı altında toplamalı. Erzurum gibi ağrı Hakkari gibi ağır sanayisi olmayan bölgelerde çadır imal ettirmeli Erzincan ve Kayseri’de örneği olan bu girişimlerin sayısını kırsal kesimde yaygınlaştırılmalıdır. Biz afet geldikten sonra sen deprem yangın gibi işlerine nasıl boğuşacağımızı öğrenmeye başladık ama afet öncesi bilgi birikimiz maalesef sıfır. Hem bireysel hem de devlet kademesinde. Biz bunları öğrenince ne çarşambayı sel alacak ne de Ankara’yı hadi hayırlısı.