Devetin bir müşfik birde cebri yüzü vardır.
Devlet babadır ve devlet alır. Bir tek kuruş
için çok masraf etsede o kuruşu tahsil eder.
Afette selde depremde felakette de evladının
yanındadır elbette. Bir işleyiş bir itizam bir
meratip silsilesi vardır. Amir memur
ilişkisinden çok insani melekeler
takılarak prosedür neyse o
yapılır elbette. Bu kurallar
çerçevesinde yürütülen sistematik
şablona uymayanlarıda
görüyoruz ara sıra. İşini
boşlamış helal haram
kavramından uzak insani ve vicdani
muhakemesini yapamayan
ve aynı zamanda da devleti ve
milleti takmayan simalarda
yansıyor ara sıra ekranlara.
Gelir idaresi başkanlığı bizim
daha çok aklımızda kalanıyla
vergi dairesine gitmek eskiden
karakola gitmek gibiydi. Tam olmasada
imaj böyleydi. Hastahane kapıcısı
vali muavininden forsluydu. Kazak yada dantel
ören, hizmet bekleyen vatandaşa
ağzındaki sakızla alay edip motifinin
bitmesini beklemesi gerektiğini söyleyen
memur kareleri vardı eskiden. Son yıllarda
biraz lükse evrilen hizmet binaları görmeye
başladık. Hastaneler kaymakamlık binaları
ptt şubeleri bayındır binaları yavaş yavaş
renklenmeye başladı. Masa desenleri
değişikliği yanında poliçeler yazıcıdan
çıkmaya başlayınca vatandaş başka bakmaya
başladı. Bu evrilme devletin kırık
imajını düzeltme gayreti değildi elbette.
Masa başlarına ehil ve vicdani hassasiyeti
olanların geçtiği mesajıydı elbette. Önceden
de devletin fayansı boyası vardı ama, ama
işte. Buna yakın örnek olarak bir hizmet
modeli söylemek gerekirse mali işlerinizi,
verginizi ödemeye gidince göreceksiniz.
Ayakta vezne başında 800 küsürlere varan
sıra takip numarasıyla ve öfkeyle
beklediğiniz o kurumda bir vicdan eli göreceksiniz.
Otel konforuna evrilen,
vatandaşın ve memurun birbirine
muebessim baktığı bir
ortam hazırlığı göreceksiniz.
Gelir idaresi başkanı muhtemelen
bu şehirden biri degildir. Ve
elbetteki devletin gelir ortağı da
değildir. Yarın bir gün bu
şehirden çekip gidecek olan bu
adamın bi şehre katmak istediği
nedir o zaman. Tabloya bakınca
basit okumalarla bunu anlayabiliriz.
Helal kazanç kaygılı bilgili
ve donanımlı muhtemelen genç,
takım çalışması bilen, milli refleksi
olan hizmeti kendine
meslek edinmiş bir başkanın yönetiminde
çalışan iyi ve doğru bir ekip var demektir. Zamandan
ve kağıttan tasarruf edebilen,
vatandaşı mütebessim karşılayabilen işini
yapabilen bir ekibi hazırlamak, mahdut
malzeme ve mesai haricinde bir takip ve
özveri ister. Hizmet noktasında devletin
yüzünü aklayan korku perdesini aralayıp
müşfik bir motif takan bu adam ve adamlara
milletim ve kendi adıma şükranlarımı sunuyorum.
Alışık olduğumuz eleştirel bakış
açımıza takdir açısı ekleyen bu hizmet
gönüllülerine teşekkürü bir borç bikiyoruz. Iyi
adamlar iyiki var diyoruz. Özetle ve örnekle
son kelam olarak diyoruz ki; çalışınca
oluyormuş.
Kalın selametle.