Bir Erzurumlu olarak ülkenin her neresinde
gidersem gideyim, her hangi konumda bulunursam bulunayım
mutlaka şehrime dair methiye tınıları
duymuşumdur. Dadaş olarak nam
salmış bir toplumun ferdi olarak künye farkından
dolayı gayet memnunum.
Dadaşların dürüstlüğü, emanete olan hassasiyetleri
ve yardımseverlikleri elbette tartışılamaz
ancak bizi biz yapan nedir diye merak ediyorum
bazen. Bu bir doğa olayı mı? Bu tabiatın etkisi
ya da genetik kodlama meselesi mi? Bizi biz kılan bir
iki şeyden bahsetmek istiyorum. Mesela biz
de ramazanlar farklıdır, kıymetlidir. Elbette
her yerde Ramazan kıymetlidir ama biz de
tadı bir başkadır nedense. Belki bana öyle
geliyordur demek isterdim ancak çok insan
tanırım Erzurumlu olmayan ama Ramazanı Erzurum’da tutan.
Mesela ezanlardan sonra selatü selâmlarımız
vardır. Hiçbir yerde olmayan hiçbir kaynakta
denk gelinmemiş bir uygulama metodudur.
Hikayesi her ne olursa olsun bu farklılık biz de
bin yıldır devam etmektedir. Hazır bin demişken
bize has, bize dair bin bir hatimimiz vardır
mesela. Bunu ne başka bir toplumda ne başka
bir cemaatte asla göremezsiniz. İşfalena duamız
vardır mesela. Bize has, bize dair dua olsa gerek.
Kim tarafından niye ve ne şekilde uygulamaya
geçirilmiş olması beni çok da ilgilendirmiyor. Bu
bir motif midir bir katkı değer midir ben ona bakarım.
Biz her yerde, her şartta, her daim güvenilir
olmuş, olmak durumunda kalmış olacağız ve güvenilir
olmakla mükellefiz.
Biz, iyi ki biziz.