Bugün ajanslara çok ilginç bir haber düştü. Ahlaksızlığı ve çıplaklığı pompalayan Aşk-ı Memnu, Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerde rol alan ve namını çırılçıplak dolaşmaktan alan bir oyuncu, dizi sektöründeki güzellik algısına ve erkek egemen dünyaya isyan etmiş. İsmini özellikle zikretmiyorum, gerek de yok zaten. Sanal da olsa erkeklerin şehvetlerine hizmet eden magazin sayfalarını bedeniyle süsleyen yüzlerce sanat fakiri sanatçıdan biri olan bu oyuncu, kadınların güzel görünmek için çok zaman harcadığını nihayet görmüş ve bu duruma isyan bayrağı açmış. Kurduğu cümleler hakikaten çok ilginç ve bazı gerçekleri haykırıyor. Diyor ki; “Bir kadın olarak kadınlarla yarış atı gibi rekabet halinde olmaktan bıktım. Güzellik, şöhret, vücut, erkek ilgisi, seksapel, gençlik, çekicilik falan filan gibi içi bomboş kavramlar için koşullanmış gibi savaşıp duruyoruz.” Haksız mı? Değil elbette, yerden göğe kadar haklı ama devamında daha önemli cümleler kuruyor. “Şu ana kadar dış görünüşüme harcadığım vakti belki binlerce kitap okumaya, yüzlerce şey üretmeye harcayabilirdim. Kıymetli yaşam süremden çaldığım için çok üzülüyorum.” diyor mesela... Yaşadığı pişmanlık niçin yaratıldığını ve ne yapması gerektiğini kendisine hatırlatmamış ama bu hali bile kurduğu cümlelerde ders vermeye yetiyor. İnsan, ömrünü neye harcaması gerektiğine de neye harcadığına da bir bakmalı. Bu kadınlara ben zavallı diyorum çünkü birilerinin dayatmasıyla soyunarak cehenneme doğru koşuyorlar. Birilerinin dayatmasıyla diyorum zira bunu da kendisi söylüyor. Cümlesi aynen şöyle: “Oyuncu arkadaşlarıma, bana, tanıdığım bir sürü insana senelerdir sektörde güzellik üzerine neler dayatıldığını keşke bilseniz.” “Gerçekten artık erkek egosunu, erkek libidosunu ve erkek hazzını beslemek için beyni yıkanmış gibi, fark etmeden attığım/attığımız adımlar yüreğime dokunuyor. Labirentteki fareler gibi ömrümüzü harcıyoruz.” Bu isyanın ‘zavallı’yı kendine getirmesini ve tevbe ederek Allah’ın emrettiği hayatı yaşamaya başlamasını dua olarak eklerken şu notu da iliştireyim diyorum: Labirentteki fare olmaktan kurtulmak istiyorsanız alnınızı secdeye koyarak Allah’a ve Rasulüne teslim olunuz zira son nefesteki pişmanlık kimseye fayda vermeyecek