Bir millet

Bazen önemi diye aldığımız notlar, zaman aşımına uğrayınca, not aldığımı andaki psikolojiyle çokta sağlam kararlar verdiğimiz söylenemez. Daha sonra incelediğimizde hiçte öyle abartılacak yada kayda değecek şeyler olmadığını görürüz. Onun için not almaya değe dediğimiz şeyleri el an halletmek lazım. Sosyal medyada paylaşılan bir not gördün dün. Hatta resimde vardı. Suriye uyruklu, askeri kamuflajı olan birinin resmi. Altına şöyle bir not yazılmıştı. Öso komutanı Tük iye’ye seslenerek, Türkiye de bulunan kaçak Suriyelilerin geri iade edilmesi ve bu kişilerin ülkeleri için savaşmaları gerektiği yazılıydı. Buraya kadar doğru bir tespit. İster uydurulmuş olsun, ister bu adamın gerçek komutan ve söylediği demeçte doğru olsun, fark etmez. Belki paylaşanın düşüncesidir dedim kendimce. Ama son cümle çok manidar ve bir o kadar da elimdi benim için. İfade şu: “bu gün kendi ülkesini satan, yarın sizinde zor zamanınızda, sizi de satacaktır”. Kala kalmak böyle bir şey olsa gerek. Zalim, mazlum, masum yüzler, darmadağın sokaklar, perişan ümmet, barut, kesif kokular, kan… hepsi bu cümlede gizli işte “Satmak”. Bu ümmeti satanları Allah kahretsin. Ülkesini satanları da Allah kahretsin. Ve önemlisi Allah kahhar ismi hatırına, küffarı da kahretsin. Sarın gazından nefessiz çocuklar. Misket bombasından kan pınarları. Yanmış ceset, kirli iffet, dolu gözler, çatlak dudak, yalın ayak. Ülkesini, şerefini, dinini, namusunu, hakkını ve hakkaniyetini ucuza satanları Allah kahretsin….

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.