Geçtiğimiz günlerde yine bu köşede
dikkatinize sunmaya çalıştığım gibi
sosyal medya üzerinden şekillendirilmeye
çalışılan bir toplum ve siyasi
bir hayat var. Para ile oluşturulan taglarla -sanki
tüm Türkiye bunu konuşuyormuş gibi- açılan
ilgisiz alakasız, saçma
sapan konu başlıkları,
medya okuryazarlığı
yönünden zayıf hatta
cahil olan toplumu
içine çekerek yutuyor.
Muhalefet partilerinin
“ne gelirse kâr”
mantığıyla yaklaşarak
oy avcılığı yapması
nedeniyle dikkate
almadğı bu durum
oldukça tehlikeli oluyor.
“Arap Baharı”
olarak bilinen ve ortadoğu’yu
kana bulayan
silahlı ve silahsız
ayaklanmaların bu ortamlarda tezgahlanarak
sahneye sürüldüğünü ne de çabuk unuttuk!
Senaryo aynı yöne doğru evriliyor gibime
geliyor. Twitter, Facebook, Instagram gibi uygulamalar
üzerinde yalan yanlış bilgilerle birbirini
gaza getiren bir güruh, inanılmaz bilgi kirliliğine
sebep olmanın yanı sıra onlara ciddi ciddi inanan
ve ne yapacağı belli olmayan gözü kara bir
taraftar topluluğu da topluyor.
Kime hizmet ediyorlar?
Bu sorunun cevabı elbette çok kritik. Küçük
bir grup emperyalistlerin kuklası durumunda
ve bunu bilerek yapıyorlar. Küçük menfaatlerle
koca bir ülkeyi, toplumu helake sürüklemekten
korkmayacak kadar alçaklar. Büyük bir grup ise
o alçak küçük grubun attığı yemlere tutunarak
-selde sürüklenen çöp misali- farkkında olmadan,
olamadan emperyalistlerin oyun çarkına
güç taşıyor. Burada önemli olan oyunun farkında
olup da “ne gelirse kâr” mantığıyla hareket
edenler... Muhalefet, yalan ve suni gündemlere
sırtını dönmedikçe bu bilgi kirliliği bizi öldürecek.