BELA

Bizim yöresel ifadelerimizde alışılagelmişin dışında anlam içeren deyimler vardır. Biz de derler ki “Bela nereden gelirsen, ellimin korundan.” Bu ifadeyi anlayabilmek için öz Erzurumlu olmak lazım ama benzetenler için de muhtemelen bir anlam verme gayreti olsa gerek. Hazır konu bela iken başımızdaki belalardan ufak tefek bahsedelim. Bunun en büyüğü ve en sıkıntılısı şüphesiz ki Yunanistan meselesi. Tacizci, şımarık, hadsiz ve yavşak tavrıyla son zamanlarda başımıza bela edildi edildi diyorum çünkü Yunan’ın ne haddine bize kafa tutmaya. Bu meselede derin planlar işleniyor. Bizim gördüğümüz kadarıyla Amerika bir fırıldaklar çeviriyor ama daha ötesini göremiyoruz; göremiyoruz ama bu kör olduğumuz anlamına gelmiyor en azından seziyoruz. Mahallenin pisliği vardır meşhur, her gün birine musallat olur. Gücü yettiğini döver, gücü yetmediğine de başkaları aracılığıyla çelime takmaya çalışır. Çelimsiz, güçsüz mahalle çocuklarını yenmeyi planladığı rakibine karşı doldurur. Aynen bunun gibi bir durum var ortada, buradaki bela Yunan mı yoksa ABD mi bunu çok iyi okumak lazım. Yapılmak istenen şüphesiz ki tahrik! Dün Ukrayna’nın başına gelenler bugün Yunan’ın başına gelecek ama bu meselelerin umurunda olmayanlar Ukrayna’yı Rusya ile Yunanistan’ı da Türkiye ile karıştırıp bölge güçleri arasındaki dengeyi bozmaya çalışıyor. Rusya’yı Ukrayna ile yormak Türkiye’yi de Yunanistan ile meşgul etmek suretiyle kendi gücünü bölgede korumaya çalışıyor. Rusya bu kışkırtmaya sabredemeyerek bir batağa saplansa da öyle kolay lokma olmadığını gösterdi ama biz sabrediyoruz. Kendi gücünün farkında olan bir devlet olarak dolduruşlara gelmiyoruz. Bu korkuyoruz anlamına gelmiyor ancak Yunanistan’ın sonunu getirecek meselede bizim de nereye geleceğimiz hesap edilmeye çalışılıyor. Bin yıllık devlet geleneğinde hamasi duygulara yer yoktur bizde ancak aramızdaki ihtilaflı 12 adanın durumu ile Yunanistan’ın davranışları arasında bir paralellik arz eden sataşma meselesi var. Çitle çevrili bahçe içindeki kaniş köpekler gibi sanki saldıracak parçalayacak bunlar; cürmü ve cesareti varmış gibi sürekli havlayan eşinen bir Yunanistan var. Biz devletimizin de askerimizin de gücünün farkındayız. Bunlar da o işin farkındalar. 40 Yıldır dağlarda gerilla savaşı veren, sahada aklın ve hafsaların almayacağı işler yapan Türk ordusunun gücünü test etmek gibi bir niyetleri olmasa gerek ancak iç siyasete yönelik bize bir şey yapacakmış gibi davranan seçim sahtekarları buna tenezzül edebiliyor. Burada vurmak mı yoksa durmak mı hayırlıdır bizim için buna bakmak lazımdır ancak mahallî bir atasözü der ki öyle vuracaksın ki danaya gide yerini tanıya. Bela nereden gelirsen ellimin korundan.