Bilmemezlik, cahillik çok kötü bir şeydir.
Yanlarında bir gerçek söylenildiği halde, inat
edip onu öğrenmek istememek çok daha kötüdür.
Halbuki, insanlar bilmedikleri şeyi öğrenmelidirler.
Ama bazı cahilleri,
cahillikleri öyle kuşatmıştır ki gerçeklere
karşı adeta kördürler.
Rabbimiz Allah (C.C.), “ De
ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur
mu? Bu gerçeği ancak akıl ve vicdan
sahipleri, kavrama yeteneği
olanlar anlar ve hatırlarlar.” (
Zümer – 9). Yine “ De ki: Hiç kör
ile gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez
misiniz ?” (Enâm -50).
Yine “ Körle gören, karanlıkla
aydınlık, gölge ile sıcak bir
olmaz. Dirilerle ölüler de bir
olmaz.” (Fatır-19,20,21,22) buyurmaktadır.
Görülüyor ki bir gerçeği bir bilgiyi “ tekrar
etmek “ Kur’ ân-ı Kerim’ in bir metodudur.
Yüce Rabbimiz bu tekrarları yaparak bilgiyi hatırlatır,
bilgiyi pekiştirir. Bu da o bilginin unutulmamasını
sağlar. Ama bazı cahillere bu
gerçekleri hatırlattığınızda “ Ne bunları tekrar
edip duruyorsunuz” diyerek gerçeği duymak ve
öğrenmek istemeyip cahilliklerini ilan ederler.
Halbuki Rabbimiz Allah (C.C.) “ O halde
sakın cahillerden olma.” (En’ âm-
35).Yine” Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden
yüz çevir.” ( Arâf -199 ), Bakara -67,
Mâide-50,
Hûd-46. ayetlerde de cahillerden yüz çevirmemizi
ve onlardan uzak durmamızı ve onlardan
sakınmamızı emrediyor. Cahiller ve
cahillik ne kötüdür.
Çünkü bu cahiller, çevresindekileri de etkileyerek
gerçeği söyleyenlere karşı onları da kışkırtarak
cehalete taraf olmalarını sağlarlar,
gerçekten uzaklaştırırlar. Ne acı bir tablo
bu. Halbuki bilginin sınırı yoktur. Eğer bir
toplulukta bir gerçek anlatılıyorsa ona karşı çıkmak
yerine onu dinlemek ve öğrenmek lazımdır.
Tabii ki bu, akıl sahipleri için geçerlidir, cahiller
için değil.
Bazı cahiller şunu çok iyi bilmelidirler ki
yüce Rabbimiz Allah (C.C.), Kur’ ân-ı Kerim’
de, yukarıda söylediğimiz ayetlerin yanında,
mesela; akletmeyi öğütleyen 50 ayette,
akıl sahipleriyle ilgili 18 ayette, bilmediğini öğretmenin
gerekliliğiyle ilgili, 7 ayette, düşünüp
ibret alınması gereken bazı olaylarla ilgili,
31ayette ve daha birçok konudaki birçok ayette,
o konuyu insanlara hatırlatmayı emreder. Ama
cahiller gerçeklere karşı kördür, sağırdır,gece gibidirler,
idrakten yoksundurlar. Onlar bunu anlamazlar,
anlayamazlar.
Mesela bu cahillere “ İnsan ancak çabasının
( çalıştığı) sonucunu elde eder. Ve çabasının
karşılığı ileride mutlaka görülecektir. Sonra kendisine
karşılığı tastamam verilecektir.” (Necm-
39,40,41),ayetlerini söyleyip “ insan tarlayı
sürer,eker, gübresini ve suyunu verir, çapasını
yaparsa karşılığını alır. Bunlar yapılmadan bir
şey elde edilemez dediğimizde, bu cahiller “ ne
hep aynı şeyleri tekrar ediyorsun” diye hemen
karşı çıkıp bunları kabul etmeyerek bir de itiraz
ediyorlar. Çünkü hayatları boyunca bir yerlere
hep torpille, rüşvetle, adam bulup adam yerleştirmekle
geldikleri, alınlarının teriyle ve hak ederek
gelmedikleri için, buna itiraz etmeleri
normaldir. Halbuki Rabbimiz, çalışmakla ilgili bu
ayetleri, tekrar tekrar buyurmaktadır.
Dinimizde israf haramdır. Rabbimiz birçok
ayette, israf yapmamamız konusunda bizleri
defalarca ikaz etmiştir.Rabbimiz israf edenleri
sevmez. Ama bu cahillere,israfla ilgili ayetleri
okuduğumuzda da bunlara da karşı çıkıyorlar.
Halbuki yüce Rabbimiz “ Ey Adem
oğulları!.. Her secde edişinizde, güzel
elbiselerinizi giyin, yiyin, için fakat
israf etmeyin. Çünkü, Allah israf
edenleri sevmez.” ( Â’ râf 31). Yine
“ İsraf etmeyiniz. Çünkü, Allah israf
edenleri sevmez.” (En’ âm-141).
Yine,İsrâ-26,27,29, Furkân-32, Zuhruf-
32,
Nisâ-6,Mâide-32, Tâ-Hâ-121,
Zümer-58, Mü’ min-28,34. ayetlerde
israf, tekrar tekrar anlatılmış, bizleri
israf etmekten şiddetle men edip israftan
kaçınmamız emredilmiştir..
Ama bu cahiller yine “ Neye bunları
tekrar edip duruyorsun.” diyorlar.
Aman Rabbim, bu ne zûldür !..
Yine bu cahillere “ emanet mutlaka ehli
olanlara verilmelidir.” dediğimizde, bu da işlerine
gelmediği için,bunu da görmemezlikten
gelip buna da itiraz ediyorlar. Tuzları kuru, hak
etmedikleri halde başkalarının hakkını yiyerek
buralara konup oturuyorlar.
Bunu yapanlar iyi bilsinler ki o başkalarının
hakkını yiyerek oraya geldikleri, getirdikleri
o çocukları, onların aldığı maaşlar da
haramdır,çocuklarına yedirdikleri de haramdır.
Allah,bunun hesabını soracaktır. Çünkü, oğullarını,
kızlarını kendi tabirleriyle “ adamını bulup
yerleştirdim” diyorlar. Halbuki bu kul hakkıdır.
Rabbimiz “ Allah size, mutlaka emaneti (işi) ehli
olanlara vermenizi emreder.” (Nisa- 58) buyurmaktadır.
Bu bir emirdir. Temenni falan değildir.
Bu cahiller, bu halleriyle bu mübarek ayete de
karşı çıkıyorlar.
İşte böyle adamını bulup ehli olmadıkları
halde işi kapan cahiller yüzünden o toplumda felaketin
boyutları bütün sarsıcı dehşetiyle ortaya
çıkar. Bunun da toplum üzerinde ciddi sonuçları
olur. Millet huzur bulamaz, rahat yüzü göremez.
Milli gelir adil dağıtılmaz,
paralar lükse, israfa yönlendirilir, israf artınca
ahlaksızlık artar, ihtiyaçlar statü haline gelir,
toplumun büyük çoğunluğu sıkıntılar içinde inim
inim inlerken küçük bir mutlu azınlık,lüks içinde
çılgınlar gibi yaşar, bir israf ekonomisi oluşur.
Toplumda düzen kalmaz, her şey alt-üst
olur. Hak ve hukuk mefhumu ve adalet yok olur.
Devletler adalet üzerine bina edilir. Bir ülkede
adalet kalmazsa o ülkede felaket olur. Sonunda
o toplum çatır çatır çöker,gümbür gümbür yıkılır.
Bu da o toplum için, bir çeşit kıyamet demektir.
İşte Resulullahın “ emanet ehline verilmediği
zaman kıyâmeti bekleyin” hadisindeki “ kıyâmet
“ budur.
İşte bu cahiller, bu halleriyle topluma
büyük zararlar verip yanlarında Allah’ ın ayetleri
okunduğu zaman,hâşâ hâşâ onları alaya alırlar
ve “ tekrar” diye itiraz ederler. Halbuki,
yüce Rabbimiz “ Ey iman edenler !..Dininizi
alay ve oyun konusu edinenleri,dost edinmeyin,
Allah’ tan korkun.” (Mâide-57).
buyurmaktadır. Vay bu cahilleri dost edinenlere
ve bu patavatsız (sözlerinin nereye varacağını
düşünmeden saygısızca konuşan kimse) cahillere
taraf olanlara,yazıklar olsun.
Selam ve saygılarımla…
Güzel söz : “ Allahü teâlâ, yalnız
muttakîlerin, haramlardan sakınanın amelini
kabul eder.”
Bişr-i Hafî Hazretleri.
kardeş büyüklerimiz cahille etme sohbet demişler çok güzel demişler.cahillerin dediği dediktir. onlardan uzak kalmak gerekir. güzel bir yazı.