Cahit Zarifoğlu’ndan;
“Üstadım” dedim,
“Bayrama ne alayım?”
Dedi: “Birkaç piri fâniden gönül, birkaç çocuktan gülücük, alabilirsen birkaç fakirden de duâ al.”
“Üstadım” dedim,
“Bayrama ne keseyim?
Önce ; “ Gıybeti kes, Kul hakkı yemeyi kes, Yalan söylemeyi kes, Haram yemeyi kes, Adam kayırmayı kes, İsrafı kes, Kötülükten irtibatı kes.......
“Bunları kesmezsen ne kesersen beyhude...”
Öyle diyordu Cahit Zarifoğlu.
Yaklaşan Bayram sebebiyle herkes kurban derdine düştü. Ekonomik sebeplerden dolayı biraz zor olacak ama yine kurban kesilecek gücü yeten büyük bir baş hayvan yetmeyen o meşhur 7 kişi bir danaya girecekler. Kurban her ümmete olduğu gibi bize de farz ancak Hac ve kurban mali ibadetlerden olduğu için fakire farz değildir. Gücün ismetinde herkes bir şey yapmaya çalışıyor İhlas çerçevesinde ancak kurban konusunda ihlaslı davranan nice mümin var ki kul hakkında gönül hakkında sevgi hakkında aynı hassasiyeti göstermiyor. İstanbul sadece 5 ana temelden ya da 6 şarttan biri değildir İslam mütebessim bir Sima hoş geçiren bir komşu infak eden bir el gözeten bir mümindir. Kurban kesmek her ne kadar farz ise kadınlarına iyi davranmak da vardır. Önce 54 sonra 32 sonra 6 son zamanlar piyasaya çıkan İslam alimleri sayesinde de bire indirilmiş bir İslam anlayışı yoktur dinimizde. İslam güzel ahlaktır İslam paylaşmaktır. Cahit Zarifoğlu bir kuble de olsa dinleyin derim.