Danimarkalı gelin diye bir film izlemiştim.
Beni çok etkilemişti o zaman.
Daha sonraki süreçlerde buna benzer
filmler yapıldı, parodiler hikayeler anlatıldı
ama o film kadar hiç biri etkilemedi beni.
Sonra sosyal medya türedi onunla beraber tonlarca
konu türedi.
Zamanla ayıklıyor insan ilgi alanlarını konu
başlıklarını. Ben de kitap takibi, hayvan belgeselleri,
sanat işleri gibi bir
çok alanda paylaşımlara
bakıyorum zaman
zaman. Yabancıların
gözünden kültürümüzü,
yaşantımızı da ara
ara merak ediyorum.
Dün buna ilişik bir paylaşıma
denk geldim.
Gayet uzun bir paylaşım
ama kısaltmaya
çalışarak paylaşmak
istiyorum. Bakalım biz
nasıl bir milletiz.
Emekli bir Türk ile
evlenen 72 yaşındaki
Rus hanım Türklere ait gözlemlerini anlatıyor:
“Ben Türkiye’ye geldi, evlendi .
Türk erkek, Türk kadınlar çok yemek seviyor.
Hep çeşit istiyor.
Sonra hasta olmak, anlatmayı çok seviyor.
Şikayet çok. Kadınlar, kendine zaman ayırmak
bilmiyor. Çocuklar hep televizyon başında.
Eşimin oğlu evlendi Torun televizyon başında.
Geline dedim ki; çocuk seni az görüyor
onları çok görüyor.
Zihninde Sen az onlar çok.
Reklamları ezberlemiş.
Öyle ezberlemiş istiyor anne reddedince ağlıyor.
Işte böyle ağlıyor sonra yine istiyor yine
ağlıyor 3 gün 4 gün sonra anneyle arada çatışma
oluyor.
Şimdi saygı nasıl olsun.
Çocuğun zihninde anne az, televizyondakiler
çok.
Kapat onu, çocuk seni seyretsin, seni anlasın,
senin güzelliğin onun beyninde yer etsin dedim.
Sonra diyor ki çocuk yüzümüze bakmıyor,
hiperaktif.
Çünkü çocuğun beynini televizyon artık yeniden
tasarladı.
Kadınlar çok konuşuyor, hiç susmuyor. Türk
kadını güzel şeyler konuşmayı bilmiyor, hep şikayet.
Kocasından şikayet ediyor, ailesinden şikayet
ediyor , çocuğundan şikayet ediyor Kendinden
şikayet ediyor.
Bir saat çay içiyor, çay içerken gönül demlenir
fakat öyle olmuyor, herkesin sinirleri kabarıyor
sonra herkes evine gidiyor.”
Bu ve buna benzer o kadar entersan tespitleri
var ki kadının şaşırır kalırsınız. Tabiki o kendi
çevresiyle alakalı tespitlerde bulunmuş ancak
isabetli şeyleri seçip paylaşmak istedim. Kalın
sağlıcakla.