Bugün öğretmenler günü. Aslinda dün de bu günde öğretmenler günü. Çünkü bizim ruh mimarlarımız onlar. Bizi eğiten a dan başlayıp aile olana kadarki geçen zamanda herşeyi bize en ince detaylarına kadar anlatan yüce mimarlar. Toplumların inşaasında en çok çalışan gönüllü hamallar. Hamal diyorum çünkü sonunda rütbe ve mal olmayan dava adamları. Hani üstadın deyimiyle" hamallık ki sonunda ne rütbe var nede mal". Her ne kadar bir mukabelesi mukavelesi olsa da ücrete mukabil olabilecek bir iş değil yaptıkları. Bedenen çalıştıklarının yanında ruhende çalışmak zorunda kendini sorumlu ve zorunlu hisseden insanlar. Elbette onlara ozel bir tayin etmek varlıklarına verdiğimiz değeri anlatmak açısından önemli ama ben öğretmenlere bir gün tayin edilmesini az buluyorum kendimce. Çünkü şahsımda oluşturdukları kıymeti tarif açısından karşılık bulmadığı kanaatindeyim. Her branşta her kulvarda öğretiye ihtiyacı var insanın. Okuma yazma resim yapma müzik söyleme beden eğitimi yapma yanında kimyadan siyere fizikten antropoloji ye varana kadar binlerce lahika oluşturan bilgiyi sistematik olarak bize yüklüyorlar. Yüklerkende en ufak bir yorgunluk belirtisi göremezsiniz. Ah öldüm bittim gibi bir şikayet duyamazsınız kendilerinden. Hal böyleyken sonunda rütbe yada mal olmayan rutin devlet memuru kesefesine konan 657ye tabi sosyal haklara sahip emekliler gibi davranmak biraz yadırganacak gibi bir durum hasıl oluyor. Bütün öğretmenlerin varlığından duydu ğum huzuru hatırlatırken baş öğretmen Hz. Muhammet mustafayı öğretmenlerin tümü adına selat ve selamla selamlıyorum. Selat ve selam senin al ve ashabının üzerine oksun ey öğretmenlerin şahı.