Bana çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin” diye bir şey hatırlıyorum. Zannedersem bu şansla ilgili oyunların reklamı yada teaseri. Bilim ve ilim çağında, internet gibi bir nimette olmamıza rağmen, karşımıza pat diye çıkan ama çaresini bulamadığımız amansız bir hastalıkla mücadele ediyoruz. Devletler ve devletimiz bir çok önlem almaya gayret ediyor. Tedbirler artırılıyor, ilaçlar deneniyor. Ancak net bir şifa yok. İnsanlık birbirinden medet umuyor. İnsanlar telaşta ne yapacağını kime sığınacağını bilmiyor. Bir kısmı işi ciddiye alıyor ama bir taraftan bütün uyarılara rağmen takan yok. Sosyal medya aracılığıyla yurt dışından vatandaşlarımızca servis edilen videolarda işin ciddiyeti anlatılmaya çalışılıyor. Ancak bir kısım insanlar var ki, ne bu işi takıyor nede tedbir alıyor. Yaşlı insanları her gün polis ve kolluk kuvvetleri sokaklardan topluyor. İşin tisinde olanlar için söylüyorum; bu işin şakası yok. Sabah evden çıkarken yaşlı konşumuz dışarı çıkıyordu. Uarmama rağmen çokta takmadı. Bira çıkıştım, bunu yapmasının en azından kendi adına yanlış olduğunu izah ettim, nereye gittiğini sordum. Mahallenin alt kısmında bulunan eski evinde bulunan tavuklar için gittiğini aç kalmamaları için yem vereceğini anlattı. Ver anahtarı ben hallederim falan derken oğlu geldi konuya vakıf oldu. Adamı ikna edemedik tabi. Aslında mesele çokta tavuk değildi tabi, mesele laf dinlememek. Az öncede oğluyla konuştum biraz rahatsız olduğunu falan anlattı. İşin yoksa gel çık işin içinden. Bana bir şey olmaz gibi ucuz kahramanlıkların zamanı değil elbette. Devletin uyarılarına kulak asmak, yasaklara uymak, işin daha fazla çığırından çıkmaması için dikkat etmek lazım bence. Bana çıkmaz demeyin. Şans bu çıkabilir, hangimizin daha şanslı olduğunu yakın zamanda herkes görür.