27 Mayıs 1960 Menderes’e yapılanlar aynı tarihlerde sayın Erdoğan’a yapılıyor. Bu benim Erdoğan’cı oluşum anlamına gelmez. Her şey ayan beyan ortada görünüyor. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girme meselesine gık bile demiyorlar. Oysa muhalefetin bu ülkenin bir parçası ve bu konulara ilhakı elzem iken bu adamların ülke ile hiçbir alakaları yok. Rusya’nın Suriye’deki güçlerini Ukrayna’ya kaydırması gerekiyor. Burada oluşacak olan boşluğa İran milislerinin girmesine karşılık Türkiye’nin acil operasyonlarına ihtiyaç var. Normal bir vatandaş olarak bunu ben biliyorum. Ayda 4 kere periyodik olarak yabancı ülke elçileri ile hem hal olan birilerinin bundan bir haber olması gerçekçi olabilir mi? Bu konuda ellerinden geleni yapması gerekirken habersizmiş gibi davranın ellerine tutuşturulan kağıtlardan iftira ve kanalizasyon akan bunların bile isteye buna alet olmasına insanın ülkesi adına gönlü el vermiyor maalesef. Şahsen Ekonomi Bakanının gözlerindeki pırıltıya kanmayan hükümetin de gitmesi gerektiği kanaatinde biri olarak muhalif kanattan kime oy vereceğini şaşırmış biriyim. Adamlar ülkenin düze çıkmaması için batıp gitmesine göz göre göre alet olmaya devam ediyorlar. Bu cennet mekana, bu kutsanmış topraklara kim ihanet ederse Allah onu kahru perişan etsin. Kimin kime iftira attığı benim umurumda değil. Umurumda olan ülkenin ve ümmetin bekasıdır. Bu tarz işleri görünce insanın içi acıyor canı sıkılıyor ve öfkeyle doluyor. Artık siyaset ve siyasiler şehir dışına akıtılan kanallar aracılığıyla necaseti galizenin seyrüsefasına dönmüş durumda. Her gün bir pislik her gün bir iftira her gün çirkef işler. Bu bizim canımıza yetti arttı bile.