Ayasofya, 86 yıllık zulmün ardından cami olarak bugün açıldıAyasofya Camii’nde ilk namaza iştirak etmek isteyenler yurdun dört bir yanından İstanbul’a geldi. Ayasofya Camii’nin içi ve çevresinin yanı sıra, çevredeki binaların çatıları ve balkonları da namaz kılan Müslümanlarla doldu taştı. Bir zamanlar haber bültenlerinde namaz kılıyorlar diye gerilim müzikleri eşliğinde servis edilen gençler, bugün Ayasofya’nın özgürleşmesi heyecanına ortak oldu.Dr. Ferhat Aslan’ın ”Ayasofya Efsaneleri” kitabında önemli konulara değiniyor.
Sütunlarını devler getirdi
Süleyman Peygamberin emriyle devler, periler, insanlar, cinler yüce bir saray yapılması için Elbürz ve Kaf dağlarından çeşit çeşit ve renkli mermer sütunlar keser. Ayasofya’nın sütunları da bunlarla yapılır. Devlerden biri de ‘izim kalsın’ diye mermere vurur. Orada elinin izi kalır. O iz hâlâ mermerde durur.
Temeli altın kaynıyor
Mabedin temeli 70 metre kazıldı. Harcın iyi tutması ve yıkılırsa yeniden yapılması için temele altın ve gümüş dolduruldu.
Altında gizli geçit var
İmparator, sarayı ile Ayasofya’yı birbirine bağlayan gizli geçit yaptırdı. Dalgalar, toprağı aşındırıyordu. Bu sebeple Ayasofya’nın altı boş bırakıldı ve bina sütunlar üzerine konduruldu. Mabedin altı mahzenle, bu mahzenler de kayıkla dolaşacak kadar su ile doluyduPlanı arılar yaptı
Hiçbir mimar imparatorun istediği gibi plan çizemiyordu. Bir ayinde, “mukaddes ekmek” yere düştü. Bir arı gelip ekmeği kaptı. İmparator ekmeği bulup getirene ödül vadetti. Birisi bir petek getirdi. Tam bir kilise maketi gibiydi. Arıların yaptığı plan uygulandı. Ekmek de mihrap yerine konuldu.Kapıları tılsımlı
Ayasofya’nın toplam 361 kapısı bulunur. Bunların 101’i büyüktür ve tılsımlıdır. Bunlar ne zaman sayılsa fazladan bir kapı ortaya çıkar.Nuh’un gemisi, Ayasofya’nın kapısı
İmparator, Nuh aleyhisselamın Cudi Dağı’nda bulunan gemisinden tahta parçaları getirtir. Mabedin kapısı bu tahtalarla yapılır.