ASLINDA NELER OLUYOR

Bir şey olduğu yok korkmayın. Her şey normal kendi mecrasında akıyor. Yavaş yavaş seyrinde aynı ritimde aynı ahengi aynı kanallarda görüyoruz ama siyasete baktığımız zaman sanki bir şeyler oluyormuş gibi bir his oluşuyor. Değişik değişik şeyler duyuyoruz. Birini söyleyeyim mesela; dün Can Ataklı denilen gazeteci yaptığı bir açıklamada çok özel bir bilgi paylaştı. Sayın Devlet Bahçeli ile Sayın Kılıçdaroğlu gizli gizli görüşüyorlarmış. Hayda demeyin daha birkaç gün önce imamoğlu’nun AK Parti’ye transferi söz konusuydu hatta bu konuyu bomba transfer diye yazmıştım. Bu kadarla mı sınırlı garip şeyler; hayır! Ben size birkaç tane sayayım siz garip olup olmadığına kendiniz karar verin. Mesela bir münafık çıktı HDP Eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için kendi kanadından münafık benzetmesi yapıldı. Hazır Müslüman, münafık, gavur meselesi başlamışken şunları da hatırlatmakta yarar var. Bir de hafızımız oldu, seyyid künyesinin üzerine bir de hafızlık konduruldu sayın Kılıçdaroğlu üzerine. Biraz daha hareketlenirse siyaset, korkarım bu şu olacak: Camilerin etrafında özel ajanlar, güvenlik güçleri, kolluk kuvvetleri eşliğinde önden bir ve ikinci sıranın siyasilere ayrılmış özel saflar olduğunu göreceğiz. Herkes namaza, başörtüsüne, hafızlığa, seyyitliğe hatta bir tık daha ileri gideyim şu an boş duran nöbetçi Mehdi kadrosuna bile heveslenecek. Bunları benim abarttığımı zannediyorsunuz değil mi? İçkili sofralarda iftar bekleyenleri görmedik mi şimdiye kadar? Kardinal logolu çalışmalarında Yunan düşünürlerin devasa heykellerini dikerek önlerinde duranlar, seçimden önce Kur’an okuyorlardı; iftira mı ediyorum? Sayın Kılıçdaroğlu için ehlibeytten diyen kendi partisinin adamı değil mi? Hatta bu adam için Erzurum’a özel taziye mesajı görevi dahi verildi. Bunlar gizli bilgi değil ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi bunu biliyor. Detaylandırmayacağım ama Müslüman, münafık, hafız, Seyyid gibi ifadeler bugünlerde biraz fazla telaffuz edilir oldu. Başörtüsü açılımı ile başka bir boyut kazanan bu mesele yarın haremlik ve selamlık, Kur’an kursları, cilbap, şalvar, peçe gibi argümanlarla da desteklenecek. İşin iyi tarafı ne olacak biliyor musunuz; bunu bugüne kadar bu meselelere karşı olanlar yapacak. Keşke Kurban Bayramı yakın olsaydı da adamlar ücretsiz kurban da alsaydı. Sonra bir de su kuyusu açsalardı da bu milletin yiyeceği etin üstüne içeceği bir bardak su, ekonomik sıkışıklıktan bir geğirme seremonisine dönüşmesini izleseydik. Garip ama gülmeyecekseniz bir şey merak ediyorum; acaba ne oluyor? Bir şeyler oluyor ama neler oluyor? Benimki de merak işte.