Aşk ve meşk

Gençlik yazıları vardır herkesin bir dönemler diline doladığı. Bazan anonim bazan zarifoğlu kokan aşk sözleri ışte. Benimde notlarım vardı bu tazr hatta falım sakızından çıkan sözleri bile kendime uyarlardım. O notların arasında buldum geçen gün iyi bir söz. Diyor ki; aşk bir çukurdur içine aptallar düşer, fakat beni ittiler.
Gelelim konuya. Yeni konu daha üç yıl daha konuşulacak olan millet ittifakının başkan adayı. Bu aday erkende oksa az çok belli oldu nihayet. Kılıçdaroğlu meclis konuşması yaparken hatta en iyi konuşmalarından birini yaparken cumhur ittifakı tarafindan yani ak parti ve mhp vekillerinden gelen "aday ol" baskısına kaçamakta olsa bir cevap verdi. Tuzağa düştü ama yarın kıvırmaz ise bu kuyuya itilmenin bedelini ödeyecek. Daha üç yıl var ama bana öyle geliyorki aday sayin kılıçların efendisi. Tabi zaman içinde pişirilen bir konu olacak bu. Baskı dahada devam edecek aday olması için. Bence olmalı. Hatta birinci turda çıkabilecek bir isim olur. Ciddi söylüyorum. Şark kurnazlığı yapmazda aday olur ve önümüzdeki süreci iyi Işletirse başarabilir. Neden olmasın derim ben. Olmalı da. Kazanmasa bile bulunduğu makam bunu gerektirir. Fakat kendini bu çukura itenlerle kendi partisi içindeki muhaliflerin oyununa gelirse değil başkanlık partiye bile almazlar. Bulunduğu duruma ciddi bir siyaset yaparak hem kendi cenahının hemde başkanlık yarışının galibi olarak çıkmaması için bir sebep yok. Benim iddiam şu mevcut ittifakla iyi bir organize ve doğru bir siyaset işi çözer. Ama kurnazlıkla kendi koltuğuna olan sevdası yüzünden bu işten cayarsa yandı gülüm keten helva. Taze gelin gibi sarıldığı koltuğuna olan sevdası herkes tarafından bilinen çiçeği çenesine inmiş başkan aydının ne sevdası kalır nede cümlelerle kurduğu sözcüklerin ateş dansı. Daha yeni halvet olmaya başladığı koltuğundan partisinden uzak kalacağı hayal bile edilemeyen makamlara yelken açması biraz cesaretine bağlı. Aşk meşk işleri basit değil. Biraz derin sulardada yüzmeli.