Son günlerin gündemi CHP’li Gürsel Tekin’in bakanlık dağıtırken HDP’ye de bakanlık ikramında bulunması. Sahibi olduğu çaycılık makamından Türkiye gündeminde laf söyleyecek makamlara getirilmiş, çaycılıktan petrolculuğa terfi etmiş biri olarak bakanlık dağıtmak elbetteki onun hakkı. Yani sıradan vatandaş olarak benmi tayin ve takdir edeyim bakanların kim olacağını, hangi partiden kaç bakan olacağını. Tabii ki bu büyük adamların işi. Gürsel Tekin gibi Kılıçdaroğlu gibi Selahattin Demirtaş gibi ülkenin kaderine yön verecek, iki dudağının arasında sıkışmış beka meselemiz çözüm beklerken onlar konuşmayacak da ben mi konuşacağım kardeşim! Ben o açıklamalara ve o adama kızmıyorum kızmaya da hakkım yok. Çünkü onun ağa babası diline doladığı Selahattin’e özgürlük, Kavala’ya özgürlük türküleriyle yalın ayak yollarda yürürken bu bedeli ödemiş biri olarak elbette ki onların takdiridir. Önceki gün Habertürk televizyonunda konuk olan İYİ Parti’nin üstü çizilmesine rağmen, herkesin haberi olduğu halde kendisinin haberi olmayan Ali Bey’den beklenen çıkış nihayet geldi. “Biz asla beraber olmayacağımız insanlarla ne pazarlık ne de bakanlık konuşamayız. Bizim olduğumuz yerde onların olma şansı asla yok.” diyerek kestirip atsa da ablasının aynı fikirde olduğu kanaatinde değilim. 6lı masa 7li ittifak, bakanlık görüşmeleri, patronlar, ağa babalar, laik söylemler, başkan yardımcılıkları, PKK, PYD, EYT, KHK, ABC, TF falan filan. Bu kalabalık kodlamada inşallah Türk halkı bir kaydırma yapmaz da 3 doğrunun bir yanlışı götürmediği seçim sistemimizde tartıştıkları ya da birbirine bağışladıkları bakanlıkları alırlar üstüne otururlar keyfini çatarlar. Anneler Günü’nde annesine hediye olarak annesinin resmini yapan ilkokul çocuğunun annesi diye çizmiş olduğu tavşan figürüne yakın bir görüntüye günlerce gülmüştüm. Seçim sonrası bunların alacağı bakanlık Yusuf’un annesinin resmine benzeyecek galiba. Biraz yakın biraz uzak olsa da onlara uygun bir bakanlık bulacağız. Hatta önerim şudur “al sana” bakanı. Üstü açık altı boş bu ifadenin nereye çekileceği çok da umrumda değil. Benim buradaki kastım onların ülke hakkındaki düşünceleri kadar masum ve saf.