Tazı Tavşanı kovalarken bir türlü tavşanı
yakalamıyor. Tazı Tavşana soruyor: Senin
bacakların kısa benimkiler ise uzun
ben niye seni yakalayamıyorum?
Tavşan Tazıya cevap verir:
Ben kendim için koşuyorum sen ise başkası
için koşuyorsun da ondan.
Ak partide hazan başladı maalesef. Son piyasa
değerlendirmeleri ve kamuoyu araştırmalarını
dinliyorum sürekli AK Parti’ye ateş püskürüyorlar.
Sebep belli,
ekonomik dar boğaz.
Hükümet bu gidişata
bir dur demek istiyor
ama elinden birşey
gelmiyor maalesef.
Tabiki bu pahalılık
ve ekonomik dar
boğaz hükümet programıyla
alakalı değil.
Dış etkenler ve
gıda terörünü organize
edenleri biliyoruz.
Peki ne olur derseniz
bu tazı, bu tavşanı tutamaz
derim. Çünkü
iki bakan bir başkan
haricindeki AK Partililer artık AKP’li oldular. Bizim
gönlümüzde duranların yeri belli bizim de
yönümüz ve kıblemiz belli şükür.
Taraf olmayan bertaraf olur derler ya bertaraf
olmak için bir tarafımızın olması şartsa biz
tavrımızı milletten yana koyarız. Kim olursa olsun
eleştiririz. Bunu da eleştirmek biraz AKP’lileri
kızdıracak olsa da biz hükümetin AK Parti’de
olmasını yeğleriz. AK Partililer ve AKP’liler arasındaki
tercihimizin manası böyle.
Şimdi bundaki kastımızı açıklayacak olursak
şöyle bir cümle kurmamız gerekecek. AK Parti
içindeki tavşanlar ayıklanmadıkça AK Parti’nin
eski başarısını yakalama şansı malesef yok. Çünkü
bireysel çıkarları ön planda tutan, kendi için
koşan, partide göstermelik sırıtan, niyeti ve efali
bireysel çıkardan öte gitmeyen bir güruhun vatandaşın
ahvalini anlama şansı maalesef yok.
Küçük bir örnekleme yapalım bu tarz işlere.
Konya milletvekili hanımefendinin bakışı
şöyle: “Ufacık ufacık zamlar.”
Yapma ya!
Allah için bir girin insanların hayatına. Bir
bakın bakalım ki sizin meclis lokantasında 4.40
kuruşa yediğiniz bir yemek normal hayatta kaç
para. AK Parti’den çıkıp AKP’ye geçen bir ton
gereksiz vekilin tavşancılık oynamasını şiddetle
bırakmasını ve asli görevleri olan milletin çıkar
ve menfaatlerini gözetmelerini bekliyoruz.
Bekliyoruz. Bekliyoruz yahu!