Hatırlamaktan gafil davrandığımız anlarımıza dair hesaplarımızın, hatırlamak istemediklerimizin önümüze konulduğu zaman ne yapacağız acaba? “Ben bilirim! Ben yaparım!” diyen birilerine, bildiğini yapan bir Dünyada yapamadıklarının çaresizliği ile kıvrananları görmekteyiz. Yarının hesabını yaptığımız her bu günümüz heba oldu. Bu bakımdan hiç gelmedi beklediğimiz yarınımız. Hesabımız en gafil hesapsızlığımız... ‘Zor Dünya!’ diye yaftaladık zora soktuğumuz dünyamızı... Kendimizi, kendimizden uzaklaşarak bulma çabamız ise apayrı bir ironi(!) Duyunun arsızlığı duyarsızlığı, arsızın duyusu şehveti ortaya çıkardı.Ve çıkıverdik henüz giremediğimiz insanlık deryasından.
Oysa değerliyiz. Sevgiyi manalaştıran ona anlam katan bizleriz. Bulunduğumuz alanların neşvesi, kuşların birbaşka cıvıldaşmasına sebebiz. Bülbülün gül’ e olan derdini yazan, söyleyen, anlatanız. Kendimizi kendilerine teşbih (benzetme) ederek onure edeniz. Doğrularımız var doğrunun tanımını yapan doğruluklarımızla. Hayata mana katan, içine alan ve içindeki hayat ile hayatın içindekilere çoğu zaman hayat veren unsur. Hakkın bezm-i elestdeki, yer yüzündeki muhatabı. Önünde meleklerin secde ettiği tanzim. Ve bu secdeye layık olmak için Hakk’a müştak ve abid. Eşyanın sırrına mazhar kılınarak kendisine cüz-i irade verilen ve bu iradesini külli iradeyi tercihiyle hak eden...
Evet, görüldüğü üzere insanlık bir tercih meselesi. İlahi öğretilerin tanımladığı bir şekilde yönelerek, adım adım yaklaşma ve yakınlaşma sürecinden ibaret. Layık olamama endişesi taşıyan her insan için varılası tek liman. Birbirimize çokça dua edelim. Allah’ın teklif ettiği ile tercih ettiklerimizi mukayese edelim, rızaya ne kadar uzak olduğumuzu çıkarmak adına. Ya da ne kadar müteallik olduğumuzu kavramak adına tercihlerimizin teklif edilenlerle olan mesafesini ölçelim. Kendimizle başbaşa kalalım da nefsimizi muhakeme edelim zira, “Nefsini bilen, Rabbini bilir!” sırrına mazhar olmak adına bunu kendimizden esirgemeyelim. Allahın adını yüceltmek, zaten yüce olan şanının bilincine varmak adına, muhatap olacağımız soruları cevaplayabilmek için ve bunların öncesinde kendimizi aile ve efradımızı ikmal etmek adına üzerimize düşen vazifeyi ifa edelim. Hak edene hakkının verildiği gün, her şeyin en güzeline layık olan Rabbimizi hakkıyla tanzim etmenin mutluluk ve şuurunu tatmak adına.
Selam ve
dua ile...