AÇ GÖZÜNÜ, AÇ GÖZLÜ

İhtiyaç, Olması gerekenler ile olmazsa olmazları içerisinde barındıran elzem bir kavram. Araştırmak maksatlı klavyenize “ihtiyaç” diye tuşladığınızda ekranınıza bir kredi seçeneği olarak çıkan bu kavram. Bilimsel anlamda Davranış Bilimci Maslov’un tezine göre ihtiyaçlar hiyerarşisi adıyla karşımıza çıkmakta ve bir ihtiyacın yerine getirilmesinden sonra diğer ihtiyaçlara ilerleyen piramit şeklinde bir kazanım cetvelini içerisinde barındırmakta. Kimine göre ise bu kavram izafi bir tanımda olmalı. Genel bir kabul gören tanımlamasında ise “Yokluğu hissedilen ve giderilmesi için çaba sarf edilen, giderildiği zaman haz, giderilmediği zaman acı ve üzüntü veren insani duygu/dürtü.” şeklinde karşımıza çıkmakta. Anlaşılan O ki zaruri olanlar müstesna, izafi bir terim. Bildiğimiz gerçek ise herkesin ihtiyacının var olması. Her insan hayatını devam ettirmek adına açlık, susuzluk vb. yaşamsal, fizyolojik ihtiyacını karşılamak ve gidermek zorundadır. Bu ihtiyaçlar karşılanmalı ve giderilmelidir. Hele zaruri ihtiyaçlar ki çok önemlidir. Çünkü yaşamsaldır. Örneğin bir insanın açlık, susuzluk ihtiyacının giderilmesi yaşaması için şarttır. Bu ihtiyaçlar üzerinden yaptırım da uygulanamaz. Bunlardan mahrum etme veya kısıtlanması diye bir cezada verilemez. Yani insan herhangi bir olaydan ötürü suçlu olabilir ve bu suçun yaptırımı kapsamında bu kişi alıkonulabilir. Fakat zaruri ihtiyaçlarından mahrum edilemez. Sonuçta işlemiş olduğu suç insanlığa dair noksanlığının, ihmalinin neticesidir. Şayet o suçlu zaruri ihtiyaçlarından mahrum edilirse o zaman ceza uygulayıcı da suç işlemiş olur. -Günümüz Dünyasında aç bırakılan, abluka altında olduğu için hiç bir yardımın ulaştırılamadığı ve zaruri ihtiyaçlarından mahrum edilen o kadar masum insan var ki hususen müslüman coğrafyalarda bu tabloları görmekteyiz.-
İhtiyaçlarımızı, dost ihtiyacımızı ve güven ihtiyacımızı ötelemeyecek ve ilişkilerimizi sarsmayacak bir temel üzerine oturtmamız gerekmektedir. Maalesef günümüzde bu durum çok ihmal edilmekte. Sırf ihtiyaçlarını gidermek/kazanmak adına dostluğunu, kendisine olan güveni istismar edenler azımsanamayacak sayıdadır. Oysa dostluk ve güven de insanın temel ihtiyaçlarındandır. İhtiyaçlarımızı meşru zeminler dairesinde temin etmek insanca yaşama ihtiyacımıza bir dayanaktır. Düşünsenize ihtiyacımızı karşılamak adına insanları kırsak, onurlarını rencide ve haklarına riayetsizlik etsek ne olur? İlerleyen zamanlarda ihtiyaç bahanesiyle kaos ortamı hakim olur ve ifade ettiğimiz gibi bizim yaşam hakkımıza da gün gelir kastedilir -Zira Dünyamızda “Koruyorum!” kılıfıyla karış karış istimlak, işgal edilen yerlerin aslında petrol, toprak ,su, silah, sanayileşme vs. ihtiyaçlarını karşılamaktan öteye geçmeyen doymak
bilmeyen emperyalist anlayışların insanları ve insanlığı nasıl yaprak gibi döktüğüne ve yaşam haklarına kast ettiğine tanık olmaktayız.-
İhtiyaçlarımızı karşılamak tabii hakkımızdır. Lâkin hakkımızı, Hak sınırlarında aramalıyız. Çocuklarımıza da uygun şekilde aramayı öğretmeliyiz. Hani bir söz vardır “Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.” bu bakımdan çocuklarımıza ihtiyaçların meşru şekilde temin edilmesinin önemini anlatmalıyız. Aç gözlü olmak ile açıkgözlü olmak arasındaki ince ve bir o kadar da önemli çizgiye dikkat etmeliyiz. Karnı tok, gözü aç bir varlık olmamak, kanaatkâr olmayı gerektirmektedir. Bir işimiz/ihtiyacımız giderilmeyince meşru-gayr-i meşru envai türlü denemelere girmek hiç de makul ve insansı bir davranış olmasa gerek. “Azı karar, çoğu zarar.” olan ihtiyaçlarımız adı üzerinde ihtiyacımız nisbetinde olmalı. Ve şunu da bilmeliyiz ki bu Dünya da arkadaşa, dosta, gülümsemeye, sevmeye, sevilmeye, güvenmeye, güvenilmeye her şeyden daha çok ihtiyacımız var. İnsan olmanın bedeli olarak karşımıza çıkan muhtaciyet haddimizi bilmek noktasında bizim kılavuzumuz ve pusulamızdır. ”Kimseye muhtaç değilim!” sözü pusulasını kaybetmişlerin ifadesidir. “Allah’ım senden başkasına muhtaç eyleme!” duamızın açılımına baktığımız da; Sadaka için dilenciye, Cemaatle namaz sevabı için cemaate, Duaları için ana-babaya, mümin’e, yaşlıya vs.sıla-i rahim için akrabaya, Öğrenmek için muallime, Öğretmek için talebeye , ticaret için satıcıya, alıcıya… kısacası kendisinden başkasına muhtaç eylememesi için yalvardığımız Rabbimizi bizimle buluşturan herşeye muhtaç olduğumuz gerçeğiyle…Selam ve dua ile…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.