Geçmişten bugüne baktığımızda, stratejik ortaklığımız ve dostluğumuz doğrultusunda birçok iş birliği içinde bulunmakla birlikte, Amerika ile ticari ilişkilerimizi daha da güçlendirmek adına çok önemli adımlar atma yolunda ilerlemekteyiz. Ama son günlerde yaşanan olaylar birlikte ABD’nin bize oynadğı ekonomik oyunları ber taraf etmemiz hoşlarına gitmediği gibi üzerimize gelmeye devam ediyorlar.
Geçtiğimiz yıl 20 milyar ABD Doları civarında seyreden ticaret hacminin, önümüzdeki yıl 25-26 milyar ABD Dolarına ulaşmasını beklemekteyiz. Bu rakamların 2020-2021 yıllarında iki misli olacağını öngörülmekte. Bu öngörü temelini ise Amerika ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin, iki ülke tarafından da hedeflenen 100 milyar ABD Dolarına ulaşacak olmasına dayandırmaktadırlar
Küresel ekonomide söz sahibi olan ülkelere bakıldığında bir taraf küreselleşmeyi savunurken diğer taraf ona ticaret savaşı açabiliyor. Kimi ülkeler askeri ve ekonomik gücüyle tekrar uluslararası arenada oyun kurucu pozisyonuna yerleşiyor. Örneğin eskiden sömürge ülkesi olan Hindistan bugün dünyanın üçüncü en büyük ekonomisi durumundadır. Bu karmaşa içerisinde Türkiye, hem batı hem de doğu uygarlıklarının vazgeçilmez bir parçası olması sebebiyle çok önemli bir konumda bulunuyor. Uluslararası konjonktürün etkisiyle Türkiye’de yükselen piyasa ateşi, ortaya konan ekonomi programlarıyla bir miktar dengelenme yolundadır. Sahip olduğumuz önemi göz önünde bulundurarak atacağımız adımlar da ihracat hacmimizde sürdürülebilir ivmede.